Batılı hükümetler, Washington'un "en etkin terörizm sponsoru devlet " olarak etiketlediği İran İslam Cumhuriyeti'yle nasıl anlaşmalıdırlar?
İran saldırganlığı 1979'da Tahran'daki ABD Büyükelçiliği'nin abluka altına alınmasıyla başladı, 444 gün elçilik personelinin bir bölümü rehin alındı. Sonraki büyük saldırılar, 1983'te Beyrut'taki iki bombalamayla, ABD büyükelçiliğindeki 63 kişinin öldürülmesi ve ABD Deniz kuvvetlerine ait barakalarda 242 kişinin öldürülmesini içerdi.
Beyrut'ta, İran'ın arkasında olduğu, ABD Deniz kuvvetlerine ait barakalardaki saldırılarda 242 kişi öldürüldü, olay hala Tahran'ın Batılı'lara karşı en büyük saldırısı olarak geçmektedir. |
Amerikan tepkileri iki ana kampa düşmektedir, sert ve diplomatik. İlki Tahran'ı düzeltilemez görmekte ve bir yüzleşme politikası hatta güç kullanma önermektedir; bu diplomasinin, yaptırımların, bilgisayar virüslerinin ve askeri vuruş tehditlerinin mollaların nükleere gitmesini caydırmayacağını ve İran'ı bombalayacak bir askeri seçenek ya da rejim değişikliğini konuşmaktadır. ABD politikasını genel olarak kontrol eden diplomatik kamp, İran İslam Cumhuriyeti'ne sürekliliği kabul etmekte ve Tahran'ın diplomatik tekliflerini beklemektedir.
İran'ın en önde gelen muhalif grubu Halkın Mücahitleri (MeK), bu anlaşmazlık için ana bir savaş alanıdır; spesifik olarak, grup ABD hükümetinin terörizm listesinde kalmalı mıdır, kalmamalı mıdır? Sert kamp genellikle 1965'te kurulan (MeK)'i izlemekte, mollalara karşı kaldıraç ve (bir azınlık muhalif) olarak listelemek istemektedir. Diplomatik kamp, liste dışı bırakmanın İran'lı liderleri öfkelendiklerini tartışmaktadır, engelleyici çabalar ilişkileri geliştirmekte ya da çelişik olarak Washington'ın İran sokağına uzanma yeteneğini sınırlandırmaktadır.
Listeye alma ya da almama?
MeK yanlıları MeK'in Washington'la tarihi işbirliğine sahip olduğunu, İran'ın nükleer planları üzerinde değerli istihbarat ve İran'ın Irak üzerindeki çabalarıyla ilgili taktiksel istihbarat sağladığını tartışmaktadırlar. Gelecekte, MeK'in örgütsel ve liderlik becerilerinin tıpkı 1979'da Şah'ın devrilmesindeki gibi yardımcı olacağı ve bunların tekrar rejim değişikliğini kolaylaştıracağı iddia edilmektedir. Pek çok sokak protestocusu MeK'le örgütsel bağı olduğu ve MeK'in tek düze sloganlarını işaret ettiği için tutuklanmıştır, örneğin "dini lider Ali Hamaney'in bir "uşağı" olan devlet başkanı Mahmud Ahmedinejad bir diktatördür ve "Velayet-i Fakih'in (hükümete önderlik eden dini bir figür) ilkeleriyle birlikte düşsün" diye bağırmaktadırlar.
Halkın Mücahitleri'nin başı Meryem Rajavi, Haziran 2011'de New York eski belediye başkanı Rudy Giuliani ile birlikte. |
Anti MeK fraksiyonu bu çıkarlara hitap etmemekte ancak ABD hükümetinin terörist iddiaları temelindeki listelemeyi sürdürmesini tartışmaktadır. Suçlamaları MeK'in 1970'lerde altı Amerikalı'yı öldürmesini not etmektedir. Bu iddialar doğru ya da yanlış, bir terör iddiası, terörist bir grubun adlandırılmasıyla, iki yıl içinde sürmeli -1970'lerin bütün ilgisiz tartışmaları hazır kılınmamalıdır.
Son iki yıl ne olacak? MeK yanlıları tarafı, üç ana ABD terör veri tabanını işaret etmektedir- Dünya Terörizm Olayları RAND Veri Tabanı (RDWTI), Terörizm Hakkında Küresel Veri Tabanı (GTD), ve Dünya Olayları Takip Sistemi (WITS) ve her biri 2006'dan beri ya da önce MeK'in temiz çıktığını not etmektedir.
Yetenekler ve niyetlere ne demeli? Dışişleri Bakanlığı'nın 2006 Terörizm Ülke Raporları'nda MeK "kapasite ve niyet"i sürdürmekle suçlanmaktadır ancak 2007, 2008 ve 2009 raporları bu açıklamayı atlamaktadır. Britanya Temyiz Mahkemesi "ters" olarak MeK'in yasaklanmasını alaya almış ve grup Britanya'nın terörist listesinden 2008'de çıkarılmıştır. AB, grubu terörist suçlamalarından 2009'da aklamıştır. Fransız yargısı gruba karşı, terörizmle bağlantılı tüm iddiaları Mayıs 2011'de reddetmiştir.
Kısacası, MeK'i terörist olarak adlandırmayı sürdürmek yersizdir.
MeK'in terörist olarak adlandırmasını yeniden inceleyen bir mahkeme kararını takip ederek, dışişleri bakanı bu listelemeye devam edip etmeyeceğine yakında karar vermelidir. Bir basit imzayla, Obama yönetimi İranlılar'ı, kendi kaderlerini ele geçirmeleri için güçlendirebilir- ve belki de deli nükleer hamleyi sonlandırabilir.