ABU DHABİ – İç savaşlar (Suriye, Yemen, Libya), sertleşen diktatörlükler (Türkiye, Mısır), nükleer büyüme (İran) ve potansiyel su felaketleri (Irak) bölgesi Orta Doğu'da İsrail dışında nerede iyi bir hayat alanı bulunabilir? Belki de şaşırtıcı ama cevap, bir İran Körfezi ülkesi olan Birleşik Arap Emirlikleri'ndedir.
Ülkenin bir çok sorununa rağmen – İran ve Irak'a olan yakınlığı, neredeyse hiçbir doğal su kaynağının olmayışı, petrol fiyatlarının düşüşü, nüfusun 8/9'unun yabancı oluşu, şiddet yanlısı İslamcıların pusuda oluşu – 10 milyonluk nüfusu iyi bir hayat sürdürüyor.
Durumu belirleyen iki temel gerçek var. İlki, BAE yedi emirliğin yedi hükümdarının oluşturduğu bir komisyon tarafından yönetilen bir ülke olarak (İsviçre gibi) neredeyse benzersiz bir farklılığa sahip. Dahası bu hükümdarlar geniş ve nüfuzlu ailelerin içinden geliyorlar. Bu kombinasyon tek bir kişinin bir narsis olarak ülkeye hakim olmasını ya da ülkeyi yönetmesini engelliyor. Aynı zamanda, her bir hükümdar (özellikle de Dubai emiri) kendi nüfuz alanındaki emirliğe farklı bir karakter katan geniş bir serbestliğe sahip.
İkincisi, hükümdarlar ve yönetilenler arasındaki böyle bir düzen, hükümdarın istikrar ve refah sağlamanın karşılığında geniş bir otoriteye sahip olması anlamına geliyor. Diğer İran Körfezi monarşilerindeki (Kuveyt'in bir miktar istisnalığı ile) bilinen al gülüm ver gülüm politikalarının neredeyse olmadığı kabile geçmişi ve günümüz petrol zenginliğinin birleşimi, kabile şefinin koruyuculuğunu vergi toplama ihtiyacı olmayan bir hükümetin gücüyle birleştirerek bir uçtan bir uca kucaklayıcı olan babacanlığa sahip bir toplum oluşturuyor. Demokrasiden ziyade hükümdarlar herkese açık politik toplantılara ev sahipliği yapıyorlar.
Babacanlık iki basit kurala dayanıyor: Hükümdarlara meydan okuma. Asla onların güçlerini azaltmaya çalışma. Kamu adabına uygun davranmayı ve sağduyuyu koru. Sonuç, aile ve sosyal ilişkiler, alışveriş merkezleri, eğlence, seyahat ve çocuklar, aileler ve çiftlere yönelik diğer masum zevklere odaklanan bir toplum. Erotizm, huzursuzluk ve köktencilik istenmiyor. BAE'de haberler yumuşak başlı olma eğilimindeler; haberler emirin toplantıları, petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar, dükkan açılışları, köprü kapanışları, dua zamanı ve spor sonuçları ile ilgililer. Dubai'deki gösterişli Atlantis Hotel'i farklı derecelerde yasadışı sayılan kumar, içki ve fuhuş haricinde akla Las Vegas'ı getiriyor. Yine Dubai'de olan Global Village Disneyland'in şubesi gibi.
Özel hayatta, vatandaşlar (halk ve gurbetçiler) büyük oranda rahat bırakılıyorlar. Siyasi tartışmalar, siyasi ideolojiler, alkol, uyuşturucu ve seks—kamu düzenini asla tehdit etmedikleri ve ihtiyatlı olunduğu takdirde görmezden geliniyor. Tavan kameraları her yerde bulunuyor ama kasetler sadece belirli bir neden olduğu zaman gözden geçiriliyor.
Bu genellikle çalışan bir sistem olsa da, bu durum özgür siyasi meydanın kargaşasına, kendini ifade etmeye ve törelere meydan okuma hakkına alışık yabancılar için sınırlayıcı. Emirliğin kabul edilebilir sınırları dışında kalmak isteyenlere başka bir yerde yaşamaları tavsiye edilir, aksi takdirde cezalar dehşete düşürecek kadar şiddetli olabiliyor.
İki örnek: Sınırsız şampanyanın servis edildiği kahvaltıda tanışan bir İngiliz çift bir akılsızlık yaparak oynaşmak için (bu onların versiyonu) ya da cinsel ilişkiye girmek için (hükümetin versiyonu) bir plaja giderler. Hemen akabinde zorla evlendirilip, ceza alıp, psikolojik sorunlar yaşayıp, 3 ay hapis cezası çektikten sonra ülkeden sınır dışı edilirler. Bir arabanın sakatlar için ayrılan iki arabalık yere park etmesinden rahatsız olan Avusturalyalı bir kadın Emirlik kurallarını çektiği fotoğrafı Facebook'ta yayınlamadan önce plakaları gizleyecek kadar iyi bilmesine rağmen suçu işleyen araç sahibi tarafından hakaretten yetkililere şikayet edilir. Avusturalyalı hemen tutuklanır, iç çamaşırına kadar aranır, mahkum edilir, hapse konur, ardından da sınır dışı edilir.
Daha da kötüsü, hükümran aile dokunulmazlık sayesinde kötü şeyler yapabilmektedirler. Abu Dhabi emirinin erkek kardeşi İssa bin Zayid El Nahyan kendisini 5.000 Dolar dolandırdığını iddia ettiği Afganlı bir kadın satıcıyı sadist bir şekilde neredeyse ölmesine neden olacak kadar şiddetli bir işkenceye tabi tutar ve yaptıklarını filme alır. Ancak—Avusturalyalı kadından farklı olarak—içişleri bakanı olan diğer kardeşi onun masum bulunmasını sağladığı için İssa yaptıklarının cezasını çekmez.
Neyse ki, sosyal kısıtlamalardan ötürü BAE'de bu tür ahlaksızlıklar oldukça nadir görülüyor. Pek çok diğer Orta Doğu ülkesi ile karşılaştırıldığında Emirlikler başarılı olmanın formülünü bulmuşlar. Etraftaki ülkelere hakim olan diktatörlüklerle karşılaştırıldığında komisyon iktidarının sınırlarının olması iyi bir şey. İkiyüzlülük çekici bir şey değil ama kapı komşu Suudi Arabistan'da var olan dini baskıyla karşılaştırıldığında galip geliyor.
Benim çıkardığım sonuç dikkatli olunması gerektiği. BAE'nin hataları ne olursa olsun ki, bol miktarda hatası var, daha demokratik bir hükümet ve serbest bir toplum için çaba harcamak bu sakin vahayı bozma ve ülkeyi bölgenin geri kalanından hakim olan öfkeye açma riskini taşıyor. O yüzden olduğu gibi bırakmak ve sahip olduğu nüfuzu desteklemek daha iyi olur.
Sayın Pipes (DanielPipes.org, @DanielPipes) Orta Doğu Forumu'nun başkanıdır. © 2016 Daniel Pipes. Tüm hakları saklıdır.