İsrail Stratejik Araştırmalar Enstitüsü direktörü Martin Sherman, temelde üzerinde hem fikir olduğumuz İsrail'in zaferinin amacı konusunda kendisiyle benim aramdaki farklılıkları tartıştığı "Why Palestinian Statehood Obviates Israeli Victory" [Filistin'in Devlet Olması İsrail'in Kazandığı Zaferin Önüne Geçer] isimli yeni bir makale yazdı.
Bu "barış sürecinin" "savaş sürecine" dönüşmüş olduğu Filistin-İsrail çatışmasının çözümünün İsrail tarafından çok daha acı verici tavizlerin verilmesinde değil, aksine İsrail'in iradesini düşmanına dayatmasında ve Filistin'in Yahudi devletini ortadan kaldırma rüyasını ezmesinde olduğu düşüncesidir. Washington müttefiki İsrail'i bu konuda teşvik etmelidir. İronik ama yenilmek Filistin'i yıkıcı takıntısından kurtaracağı ve kendi siyaset, ekonomi, toplum ve kültürünü inşa etmelerine izin vereceğinden Filistinlilerin başına gelecek en iyi şeydir.
Bu düşünceyi geliştirmek için benim başında bulunduğum Orta Doğu Forumu, ABD başkanına kulis faaliyetinde bulunacak İsrail Zafer Komitesi Kurultayını (CIVC) başlatmak için ABD Temsilciler Meclisi'nin üyeleri ile çalıştı. Sherman CIVC'yi "gerçekten paradigmatik oyun değiştirme potansiyeli ile kritik öneme sahip bir girişim" olarak selamlıyor.
Ancak, bu makalenin başlığından da anlaşılacağı gibi, Sherman benim "Filistinliler en sonunda İsrail'e karşı savaşmaktan vazgeçtiklerinde, bu çatışmanın merkeziyetçiliği Siyonizm karşıtlığını Fas'tan Endonezya'ya kadar zayıflatacaktır. ... Bir Filistin yenilgisi İsrail'e karşı daha geniş çaplı bir Arap ve Müslüman savaşının sonunun başlangıcına işaret eder" görüşümle ilgili meseleyi ele alıyor.
Arap ve Müslümanların İsrail'e yönelik düşmanlığının merkezinde "Filistinli Araplar için kendi kaderlerini tayin hakkı" konusunun olduğunu "temelsiz" sayarak bir kenara atıyor. Sherman, 4 tartışma konusu sunuyor:
1. Anti-Siyonizm 1967'de İsrail'in Batı Şeria ve Gazze'yi ele geçirmesiyle Filistin'in temel bir sorun haline gelmesinden çok önce vardı. Cevabım: Tabii ki doğru ama Altı Gün Savaşı'nın yaklaşmakta olan 50.nci yıldönümü zamanla tutumların ne kadar çok değiştiğine dikkat çekilmesini özellikle amaca uygun hale getiriyor. Bugün hiçbir Arap hükümeti Yahudi devletinin ortadan kaldırılması çağrısında bulunmuyor; tam tersine hepsi "Filistin" üzerine odaklanıyorlar. Bu hali hazırda İsrail'in zaferini daha da sağlamlaştıracak büyük bir değişim.
2. Askerlerden temizlenmiş "onur kırıcı bir yenilginin sonucu kurulan ... mikro küçük bir devletin bugünkü Arap/Müslüman dünyasında yaygın olan geniş ölçekli Yahudi fobisi çılgınlığını etkisiz hale getirmesi" mümkün değildir. Cevabım: "Yahudi fobisi çılgınlığı" Müslümanlar arasında bulunan neredeyse sık sık rastlanan Yahudi karşıtlığına uygun bir terimdir. Aynı zamanda, İsrail ile savaşmak için gereken taktiksel ihtiyaçlardan daha az İslam doktrinine dayanmakta ya da tarihe dayalı ve insaflı bir şekilde yüzeyseldir. Doğru koşullar altında—savaşın bitmesi ve Filistinlilerin sakinleşmesi ile—bu durum rahatlıkla inişe geçebilir.
3. Filistinliler arasında kimin İsrail ile "bağlayıcı bir teslim olma belgesi imzalama yetkisine sahip" olduğunu soruyor. Cevabım: Yenilgi bir kağıt parçası üzerinde imza atılmasını gerektirmiyor: ABD hükümeti Vietnam'da ya da Ruslar Afganistan'da bir teslimiyet belgesi imzaladı mı? Daha önemlisi, yenilgi kalbe işleyen bir değişimin yansımasıdır: Bürokrasi değil Kamuoyu anahtardır.
4. Batı Şeria'nın yüzde 30 ve Gazze'nin yüzde 50'sinin göç etmek istediğini gösteren anketlere işaret eden Sherman, Filistinlileri ayrılmaya ikna etmenin zor olmayacağı sonucuna varıyor. Cevabım: Bu yüksek rakamların doğru olduğunu kabul etsek bile iki faktör bu planı etkisiz hale getirecektir: toplumsal baskı/şiddet tehditleri ve Filistinlileri özümsemek isteyen hükümetlerin yokluğu. Arap ve Müslüman liderler Filistinlileri prensip gereği almayacaklar: dünyanın geri kalan kısmı şiddet eğilimli geçmişlerden gelen vasıfsız göçmenlere karşı dikkatli olma eğilimdedirler. Bu nedenle Sherman'ın "finanse edilen göç paradigması" İsrail'in Zafer Projesi'nin merkezinde olamaz.
Son olarak, kapıyı bir Filistin devleti için açık bırakmak Amerika Birleşik Devletleri'ne başka bir fayda sağlıyor. Sherman, İsrail'in zaferi ve Filistin'in yenilgisi fikrinin "cesur" ve hatta "devrimci" olduğunu kabul ediyor. Ancak bazıları için bu şok edici: örneğin, J Street bu durumu "ortaçağa ait" ve "tamamıyla korkutucu" olarak nitelendiriyor. O yüzden İsrail'in zaferinin Amerikan halkının geniş bir bölümüne çekici gelmesi için bunu mümkün olduğunca makul olmasını diliyorum. Bu bir Filistin devletinin savaş tamamıyla ve gerçekten bittiğinde mümkün olacağı ihtimali demektir. Hızla bunun derhal gerçekleşecek bir ihtimal olmadığını da eklemek isterim, çatışma tamamıyla bitmek zorundadır ki, bu on yıllarca uzak bir ihtimal. Ama sağlıklı bir seçenek.
Martin Sherman'a bu zindeleştirici tartışma için teşekkür ediyor ve konuyu burada kapatmamızı öneriyorum.
Sayın Pipes (DanielPipes.org, @DanielPipes) Orta Doğu Forumu başkanıdır. © 2017 Daniel Pipes. Tüm hakları saklıdır.