Bugün Orta Doğu Forumu'nun kuruluşunun 25.nci yılı. Bu fırsatı çeyrek yüzyıl boyunca ABD politikasını etkileme becerimizi ve bugün nerede durduğumuzu değerlendirmek için kullanacağım.
1994 yılında ana faaliyet alanımız olarak Üç Aylık Orta Doğu Dergisi ile kapılarımızı açtığımızda dikkati çekmek ya da "Amerikan çıkarlarını destekleme" sloganı ile ortaya çıkan yeni bir kuruluş için finansal destek bulmak zordu. Amerika Birleşik Devletleri açısından işler iyi gidiyor görünüyordu – Kuveyt Savaşı'nın başarısı, Sovyetlerin yıkılışı, ve Oslo Anlaşmaları – Clinton yönetimini Orta Doğu'nun kaynayan tehlikeli bir kazan olmaya devam ettiğine inandırma zorlu bir mücadeleydi ve bu MEF için tırmanması çok dik bir yokuştu. Dolayısıyla, o ilk yıllarda çok mücadele ettik. Ancak 2000 yılında MEForum.org [Orta Doğu Forumu] önümüzdeki çalkantılı günler için kendini konumlandırdı.
11 Eylül ve Irak savaşı birdenbire Amerikalıların gözünü İslamcı ve Orta Doğu tehditlerine karşı açmasını sağlayarak bizim konu başlıklarımızı Amerikalıların ve dünyanın dikkatinin merkezine çekme ve bize hem mesajımızı iletme hem de daha istikrarlı bir fon sağlama fırsatı verdi.
George W. Bush'un dönemi boyunca bu başarıya ve hükümetteki yüksek pozisyondaki dostlara rağmen bir etki sahibi olduğumuz iddiasında bulunamadık. Ne yazık ki, bu arkadaşlar İslamcı mücadele ("teröre karşı mücadele" hatırlayanlar ?), Irak savaşı, Türkiye'nin Erdoğan'ı, Filistin-İsrail diplomasisi ve demokrasiyi teşvik etme konuları ile etkisiz bir şekilde mücadele ettiler. Gerçekten de, MEF bu yıllar boyunca politikayı etkilemekten ziyade dostlarının çoğunu kaybetti. Kendimizi dört farklı inisiyatif başlatarak teselli ettik: Kampüs İzleme (2002), İslamcı İzleme (2006), Yasal Proje (2007) ve Orta Doğu Forumu Eğitim Fonu (2007) ki, şu anda 80 müttefik birey ve kuruluşu finansal olarak destekliyor.
Obama yıllarında hükümetten hiç kimse İran'ın Yeşil Hareketini görmezden gelme, Mübarek'in devrilmesini azmettirme, Kaddafi'yi devirme, İŞİD'i küçümseme, Suriye kırmızı çizgisinden geri adım atma ya da İran anlaşmasını imzalama gibi akılsızlıklar konusunda bize danışmadı. Ancak biz bu zorlu yılları görkemli başkentte emniyetli bir yer oluşturmak için Washington Projesini (2009) oluşturmak, Facebook ve Twitter (2009) gibi platformlarda bir varlık yaratmak, beş uluslararası yolculuğun ilkine öncülük etmek (2012) ve hem Ginsburg/Ingerman Akademik Yazı (2014) hem de Genç Yetişkin Bölümünü (2016) kurmak için kullandık.
Donald Trump hakkındaki ciddi çekincelere rağmen MEF en iyi erişime ve etkiye onun yönetiminde sahip oldu. Müslüman göçü, İslamcı tehdit, Filistinlilere verilen fonları kesmek, Katar ile ilişkiler ve İran anlaşmasından çıkmak gibi konularda sesimiz duyuldu.
Washington ve Kudüs'te konuşlanan altı kişilik personelimiz İsrail Zaferi Projesi (2017) Filistinlileri yatıştırma anlayışından ayrılıp Filistinlilerin yenilgisi anlayışına kayılması için çalışıyor. İslamcılık ile Mücadele Şebekesi (2018) Amerika'nın her yanından araştırmacılar/yazarlar/aktivistler ağından oluşuyor. MEF'in dostları yakında bizim kuruluşumuzdan bağımsız olarak ortak endişeler konusunda Kongre'de nüfuz sahibi olacak bir 501(c)4 kurmayı planlıyorlar.
Ek olarak, yakın zamanda Üç Aylık Orta Doğu Dergisi'nin 100.ncü sayısı yayınlanırken MEF Legacy Society bağışçıların Forum'a miras yoluyla bağış yapma yolu sunuyor.
İki sonuç: Birincisi, kuruluşumuzun tarihi "Başarı bir yenilgiden diğerine heyecanı kaybetmeden geçebilme yeteneğidir" özdeyişini doğruluyor. İkincisi, 25 yıl süresince kötümser yönden Orta Doğu'nun problemlerin ana kaynağı olarak kalmasını bekliyorum ama iyimser yönden ise Forum'un Amerikan çıkarlarını daha etkin bir biçimde destekleyeceğini öngörüyorum.
Sayın Pipes (DanielPipes.org, @DanielPipes) Orta Doğu Forumu'nun başkanıdır. © 2019. Tüm hakları saklıdır.