Fox News'de Steven Emerson tarafından yapılan yorumlar Avrupa'da Müslümanların ağırlıkta olduğu "yasak" bölgelerin var olup olmadığı konusunda ateşli bir tartışma başlattı. 11 Ocak tarihinde Emerson bu bölgeler "Avrupa genelinde varlar ... bunlar Fransa, Britanya, İsveç, Almanya gibi hükümetlerin hiç bir egemenlik göstermedikleri yerlerdir, ... kısacası Müslümanların yoğun olduğu, polisin girmediği ve neredeyse ülke içinde kendi başına bir ülke olan ve Şeriat mahkemelerinin oluşturulduğu bölgelere sahipsiniz." dedi.
Gerçi, ahlaki cesaretine ve araştırmacı yeteneğine hayran olduğum Emerson hemen akabinde "Müslüman olmayanların gitmediği tümüyle Müslüman" diye tanımladığı İngiltere'nin Birmingham gibi şehirleri ile ilgili bu "korkunç hatası" için özür diledi, daha önemli bir soru olan duran yasak bölgelerin aslında "Avrupa genelinde var" olup olmadıkları ve hükümetlerin bu yerlerde "hiç bir egemenlik göstermedikleri" konularına değinmedi.
Emerson bu konuda haklı mı?
2006 yılındaki bir web günlüğü yazısında Avrupa'daki Müslüman kuşatılmış bölgeleri için Fransızcada Zones Urbanies Sensibles ya da Hassas Kentsel Bölgeler ifadesinin mecazi olmayan eşdeğeri olan yasak bölgeler ifadesini kullandım. Yasak bölgeler sonradan İngilizcede Batı Avrupa'daki Müslüman çoğunluğun olduğu bölgeleri tanımlamakta kullanılan standart bir ifade haline geldi.
Ancak, Ocak 2013 tarihinde Paris'in banliyölerinin yanı sıra Antwerp, Atina, Berlin, Brüksel, Kopenhag, Lahey, Malmö ve Stockholm'deki benzer yerlerde zaman harcadıktan sonra bu terimle ilgili şüphelerim oluştu. Bu bölgelerin "tam anlamıyla yasak bölgeler olmadığını"—yani hükümetin kontrolü kaybettiği bölgeler olmadığını keşfettim. Hiç bir savaş lordunun hakimiyeti yoktu, Şeriat bölgenin kanunu değildi. O dönemde yasak bölge terimini kullanmaktan duyduğum pişmanlığı ifade ettim.
O zaman bu bölgeler nedir? Kendine özgü ve henüz adlandırılmayan bir karışım.
Bir yandan, Batı Avrupa devletleri kendi egemenlik alanları içindeki her yere her an müdahale edebilirler. Verviers'deki silahlı çatışma ve akabinde Belçika'daki baskınların önerdiği gibi, askeri, istihbarat ve polis de dahil olmak üzere, güç konusundaki ezici avantajları kontrolü kaybetmedikleri anlamına gelmektedir.
Öte yandan, hükümetler genellikle Müslüman çoğunluğun olduğu bölgelerde kendi isteklerini empoze etmemeyi seçmekte ve Emerson'ın bahsettiği bazı Şeriat mahkemeleri durumunda onlara önemli ölçüde özerklik vermektedirler. Alkol ve domuz eti bu bölgelerde etkili bir şekilde yasaklanmıştır, poligami ve burka sıradan durumlardır, polis buralara temkinli bir şekilde ve tam güçle girer, Müslümanlar nüfusun geri kalanı için yasadışı sayılan suçlardan paçalarını cezasız kurtarırlar.
İngiltere'nin Rotherham şehrinde yaşanan çocuklara yönelik bir seks skandalı bu konuda güçlü bir örnek sunmaktadır. Resmi bir araştırma sonucunda 1997-2013 yılları arasında 16 yıl boyunca bir grup Müslüman erkeğin en genci 11 yaşında olmak üzere en azından 1,400 gayri Müslim genç kızı kaçırma, tecavüz, toplu tecavüz, insan ticareti, fuhuş ve işkence yoluyla cinsel istismara tabii tuttuğunu ortaya çıkardı. Polis kızların ailelerinden sayısız şikayetler aldı ama hiç bir şey yapmadı; harekete geçebilirlerdi ama yapmamayı tercih ettiler.
Araştırmaya göre, "polis pek çok çocuk mağduru hor görerek ve istismarı suç olarak addedip bu konuda harekete geçmede başarısız olarak CCI [Çocuk Cinsel İstismarı] konusuna hiç bir öncelik vermedi." Daha endişe verici olan, bazı durumlarda "babalar kızlarının izini buldular ve onları istismar edildikleri evlerden kurtarmayı denediler ama olay yerine polis çağırıldığında kendileri tutuklandılar." Daha da kötüsü, kızlar "asayişi ihlal, sarhoşluk ve itaatsizlik gibi suçlardan dolayı tutuklanmışlar, çocuklara karşı tecavüz ve cinsel saldırıda bulunan faillere karşı hiç bir işlem yapılmamıştır."
Yine İngiltere'den başka bir örnek 2007'den 2014'e kadar gelişen sözde Truva Atı Operasyonu idi. (Yine resmi bir araştırmaya göre) bir grup okul görevlisi "Birmingham'daki bir dizi okulu devralma ve onları katı İslami prensiplere göre çalıştırma stratejisi" geliştirdi.
Rotherham ve Birmingham için ne demek gerekir? Bunlar coğrafya ya da egemenlik anlamında yasak bölgeler değiller. Emerson, diğerlerinin (Louisiana valisi Bobby Jindal gibi) ve benim tökezlediğimiz yer budur. İngilizce dili bunu açıklayacak kullanıma hazır bir terimden yoksundur. Ve iyi bir nedenden dolayı: Tarihte çoğunluğun yoksul ve zayıf göçmen topluluğunun geleneklerini ve hatta suçluluğunu kabul ettiği aynı paralellikte bir durum bilmiyorum. Dünya çağdaş Batının başarı, çekingenlik ve suç karışımı, oldukça üstün bir gücün aynı şekilde o gücü kullanmaktaki eş değerdeki isteksizliği ile kıyaslanabilecek hiç bir şeye şahit olmamıştır.
Yasak bölge yerine bu bölgelerin kirli ve coğrafi olmayan doğalarına vurgu yapan yarı-özerk sektör terimini kullanmayı teklif ediyorum—böylece bu terim muhtemelen Batı Avrupa'nın en acil sorunu ile ilgili daha doğru bir tartışma yapılmasına izin verecektir.
Sayın Pipes (DanielPipes.org, @DanielPipes) Orta Doğu Forumu başkanıdır. © 2015 Daniel Pipes. Tüm hakları saklıdır.