Amerikan halkı arasında büyüyen İslam karşıtı duyguları tartışmak isteyen Barack Obama 3 Şubat'ta İslam ve Müslümanlar konusunda konuşmak için Baltimore İslam Derneği'nde (maalesef kötü kokular yayan İslamcı ilişkilere sahip bir cami) bir girişimde bulundu. 5.000 kelimelik bu konuşma oldukça ilgi çekiciydi. Bu konuşmanın temel noktaları ile ilgili derinlemesine bir değerlendirme aşağıdadır:
OBAMA: pek çok Amerikalı hayatında bir cami ziyaretinde bulunmamıştır. Bugün bizi izleyen ve hayatında camiye gitmemiş olanlar—kendi kilisenizi, sinagogunuzu, veya tapınağınızı düşünün, bu camiye benzer bir cami size oldukça tanıdık gelecektir. Burası ailelerin ibadet etmek için bir araya geldikleri, Tanrı'ya ve birbirlerine olan sevgilerini ifade ettikleri bir yerdir. İçinde öğretmenlerin genç zihinleri açtıkları bir okul var. Burada çocuklar—kızlar ve erkekler—beysbol, basketbol, futbol oynuyorlar. Bu konuda çok iyi olduklarını duyuyorum. Yavru Kurtlar, Kız İzciler burada buluşuyor, burada Bağlılık Yeminini ezberden okuyorlar.
PIPES: Hepsi doğru ama peki ya caminin karanlık yüzü, camilerin şiddeti kışkırtan ve totaliter düşünceleri alkışlayan, kendini tekrar eden eşsiz rolü? Başkanın pembe renkli sunumunda bunlar haklarında bir şey söylenmeden geçiliyor.
Müslüman Amerikalılar olarak bir kaç kişinin şiddet eylemlerinden dolayı tüm toplumunuz sıklıkla hedef gösterilmekte ve suçlanmakta [ve bu konuda siz endişelisiniz].
(1) pek çok şiddet olayı ABD nüfusunun yüzde 1'inin içinden çıktığından ve (2) şiddet karşıtı Müslümanlar şiddet uygulayan Müslümanlara sempati duymasına rağmen ve Müslümanlar ile ilgili tamamen makul bir neden varken Obama Müslümanları masum görgü tanıklarıymış gibi gösteriyor.
Bu ülkedeki Müslüman Amerikan toplum nispeten küçüktür—bir kaç milyondur.
Bu cümle Obama'nın 2009 yılında ortaya attığı abartılı 7 milyon rakamından açık açık kabul etmeden geriye adım atmasının mahcup bir ifadesidir.
son zamanlarda Müslüman Amerikalılara yönelik ülkemizde yeri olmayan affedilmez siyasi söylemler duyduk.
Üstü kapalı olarak Donald Trump'a yönelik haklı bir eleştiri.
Bu yüzden Müslüman Amerikalılara yönelik tehdit ve tacizlerin artmış olması şaşırtıcı değil.
Bu çok saçma. Tehdit ve tacizlerin artmış olmasıyla birlikte—raporun zaten itibar edilmeyen yapısı da göz önünde tutulduğunda bu şüpheye açık bir iddia—bu durum Müslüman şiddetten kaynaklamakta. Makul olarak, gayrimüslimler bir partide iş arkadaşlarının saldırmasına uğramaktan, onlar tarafından kafalarının kesilmesinden, katıldıkları bir spor etkinliğinde bombalanmaktan ve çalıştıkları ofislere bir uçağın dalmasından endişeleniyorlar. Bu sağduyulu korku için gayrimüslimleri suçlamak semptomlarla nedenleri karıştırmak demektir
binlerce yıldan daha fazla bir süredir insanlar İslam'ın barış mesajına doğru çekilmişlerdir.
Din değiştirenlerin bazılarının İslam'ın bu barışçıl tarafından etkilenmiş oldukları doğrudur ama diğerleri bunu militan bir güç olarak ve kazanan takımın saflarına geçme olarak görmüşlerdir. Din değiştiren, İŞİD'e katılan ve bu alt kümelerden birini temsil eden Batılılara bakın. Yine Obama meselenin sadece keyifli tarafına odaklanmakta ve hoş olmayan yüzünü görmezden gelmektedir.
İslam kelimesinin kendisi selam—barış anlamına gelmektedir.
Sorumluluk sahibi konumda olan bir kişi nasıl bu kadar yanlış bir şey söyleyebilir? İslam teslimiyet anlamına gelmektedir ve barış kelimesinden türememiştir. 2005 yılında açıkladığım üzere, "selam ve İslam, barış ve teslimiyet arasında anlam açısından bir bağ yoktur. Bu iki kelime birbirleriyle alakasız anlamları olan iki farklı kelimedir." Yazıklar olsun sana Obama.
Benim gibi Hristiyanlar için...
Bir camide bulunan Obama muhtemelen dinleyicilerine bir Müslüman olmadığını hatırlatma ihtiyacını hissetmektedir. Kendi otobiyografisini doğru algılasa çok daha ikna edici olabilir. Örneğin, bazen "her zaman bir Hristiyan" olduğunu ilan etmekte, diğer zamanlarda ise koleji bitirene kadar "Hristiyan olmadığını" söylemektedir. Ayrıca Obama hayatının bu önemli kilometre taşını sunmaktan ziyade bu kilometre taşının tarihini belirtse çok daha faydalı olacaktır, Kaliforniya Fresno Devlet Üniversitesi'nde kriminoloji doçenti olan Jason Kissner'e göre, bunlar zaman dilimi açısından "tamamıyla karşıt iki hikayedir."
Müslüman Amerikalılar bizi güvende olmamızı sağlamaktadırlar. Onlar bizim polislerimiz ve itfaiyecilerimizdir. Onlar iç güvenlik ve istihbarat birimlerindedir. Silahlı kuvvetlerimizde gururla hizmet vermektedirler.
Evet doğru ama diğer taraftan—Amerikan güvenliğinin ve askeri hizmetlerinin İslamcı düşmanlar tarafından ele geçirilmesi konusundan—bahsetmemekte.
Müslümanların küçük bir kısmının sapkın bir İslam yorumunun propagandasını yaptıkları yadsınamaz.
Hadi bakalım, İmam Obama İslam'ın doğru ya da sapkın yorumunun ne olduğu konusunda nutuk çekmekte. Bir önceki ABD başkanı da dahil olmak üzere pek çok diğer Müslüman olmayan liderler gibi aynı şeyi daha önce de yaptı. Aptalca ve utanç verici.
şu anda İslami metinlerden seçerek alıntılar yapan, cinayetlerini ve yarattıkları terörü haklı çıkarma amacıyla bu metinleri çarpıtan örgütlü aşırı unsurlar var.
Bu cümleyi "şu anda ortaçağ İslami metinlerinden alıntılar yapan, cinayetlerini ve yarattıkları terörü haklı çıkarmak için bu metinleri ortaçağdaki gibi yorumlayan örgütlü aşırı unsurlar var" ile değiştirmek çok daha uygun olurdu."
Mezhep çatışmalarının var olduğu Orta Doğu, Kuzey Afrika ve diğer yerlerde olan bitenin bir kısmı dinin başka bir gündemin—güç ve kontrol—aracı olmasından kaynaklanmaktadır.
Bu dini genellikle ekonomik fayda ile bağlantılı olan başka bir şey için araç olarak gören tipik bir solcu materyalizmidir. Hayır, İslamcılar Obama'nın ısrar ettiği gibi sadece gücü ele geçirmek amacını taşımayan vizyonlarının peşinden giderken şiddete başvuran gerçek inananlardır.
Thomas Jefferson'un muhalifleri onun Müslüman olduğunu iddia ederek ortalığı karıştırmayı denediler—yani bu konudaki suçlanan ilk kişi ben değildim. Hayır, bu doğru. Araştırın. Ben de aynı durumdayım.
Stephen J. Vicchio'nun 2007 yılı baskılı Jefferson's Dini isimli kitabına baktım ve Jefferson'a Müslüman denildiğine dair bir kanıt bulamadım. Rakipleri onu "Fransız kafiri", "tescilli kafir", "uluyan ateist" ve "fanatik" gibi isimlerle çağırmış ama asla Müslüman dememişlerdir.
Müslümanların da aralarında olduğu dini liderler, Hristiyanlar dünyanın her yerinde zulme uğradığında—veya Yahudi düşmanlığı yükselişe geçtiğinde—seslerini yükseltmelidirler—çünkü yüzyıllardan beri Orta Doğu'da yaşamalarına rağmen şimdi hedef haline gelen Hristiyanlar var ve yüzyıllar boyunca Fransa gibi ülkelerde yaşayıp ama şimdi Müslümanların saldırısına maruz kaldıklarını hissettikleri için ayrılmak zorunda olan Yahudiler vardır.
Eksiksiz ya da tutarlı bir cümle değil ama doğru bir şekilde Müslümanların dini zulme karşı seslerini yükseltmelerini talep eden bir cümle ve Avrupa'daki Yahudilerin "zaman zaman" (gerçekten neredeyse her zaman) Müslümanların saldırısına uğradığına işaret etmekte. Bu karanlık tarafın içine bir an için de göz atmak rahatlatıcı bir durum.
Basit bir şekilde anlatabilirsem eğer, her nasılsa yapılan bunların hepsi "İslamcı terörist" öngörüsüdür, öyle olsa biz bu sorunu şimdiye kadar gerçekten çözmüş olurduk. (Gülüşmeler.)
Bu sadece ucuz bir espri. Hiç kimse İslamcı şiddet sorununun Obama'nın durumu doğru ifade etmesiyle çözümlenmeyeceğini biliyor, ancak ben de dahil olmak üzere pek çok kişi sorunu doğru tanımlamadığı sürece düzgün bir şekilde ele alamayacağını söylüyor.
İŞİD gibi gruplar meşruiyet kazanmak için her şeyi göze almış durumdalar. Kendilerini İslam adına konuşan dini liderler ve kutsal savaşçılar olarak göstermeye çalışıyorlar. Onlara meşruiyet vermeyi reddediyorum.
Aslında Obama ya da diğer gayrimüslimlerin ne düşündüğü İŞİD'in (ya da İslam Devleti, DAEŞ) umurunda değil. İŞİD sadece Sünni Müslümanların görüşüne önem vermektedir. O yüzden Obama istediği kadar meşruiyet vermeyi reddedebilir, İŞİD ne bunu fark edecektir ne de umursayacaktır.
Amerika'nın İslam ile savaş halinde olduğu görüşü dünyadaki dinlerin kim olduğumuzun bir parçası olduğu gerçeğini görmezden gelir. Biz diğer bir dinle savaş halinde olamayız çünkü dünya dinleri Amerika Birleşik Devletleri'nin, bizim ulusal karakter özelliğimizin bir parçasıdır.
Bu çocuksu mantıkla Hitler Yahudilik ile savaş halinde olamazdı çünkü Yahudiler Almanya'nın karakterinin bir parçasıydılar.
terörizm ile savaşmanın en iyi yolu bu örgütlerin meşruiyetini inkar etmek ve Amerika Birleşik Devletleri'nde İslam'ı baskılamadığımızı göstermektir; biz Müslüman Amerikalıların başarılarını kutlar ve yüceltiriz.
Hayır, Müslüman şiddet ile savaşmanın en iyi yolu (1) kolluk kuvvetlerinin ve ön saflarda olanların yolundan çekilmek ve (2) İslamcı olmayan Müslümanların kendi seslerini bulmasına yardımcı olmaktır.
sorunun kökünün İslam olduğunu öne süremeyiz. Bu bizim değerlerimize ihanet olur. Diğer Müslümanları yabancılaştırır. Okula gitmeye çalışan, izci olan ve askere gitmeyi düşünen çocuklar için yaralayıcı olur.
Bu cümle İslam'ı aleni bir şekilde şiddetle ilişkilendirmeyen bunu sadece kapalı kapılar ardından fısıldayarak ifade eden İktidarın zihniyetini çok güzel bir şekilde özetlemektedir.
Dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlar Müslüman topluluklar içine nüfuz etmeye çalışan ekstrem ideolojileri reddetmek sorumluluğuna sahiptirler. Burada bu camide, ülkemiz genelinde ve dünyada Müslüman liderler terörizmi şiddetle, tekrar tekrar ve istikralı bir şekilde kınıyorlar.
"Ekstreme ideolojileri reddetme" ve "terörizmi kınama" denklemi Obama'nın İslamcı soruna yüzeysel bakışını ortaya koymakta, durumu sadece kontrolsüz siyasi şiddete indirgemektedir. Şiddeti durdur ve sorun çözüldü. Hayır; yasal İslamcılık bazı bombacı fanatiklerden çok daha derin bir tehdit oluşturmaktadır.
bu Batı ile İslam arasında bir medeniyetler çatışması değildir. Bu dünyadaki ezici çoğunluktaki barış sever Müslümanlar ile radikal küçük bir azınlık arasındadır. Ve sonuçta, bu ezici çoğunluğun savaşı kazanacağına inanıyorum. İnancınızın geleceğini Müslümanlar belirleyecekler. Ve gideceği yönün ne olacağından eminim.
Ben oldukça farklı ifade ederdim ama bu duygulara katılıyorum.
eğer buraya ait olup olmadığınızı merak ediyorsanız, Amerika Birleşik Devletlerinin başkanı olarak elimden geldiğince açık bir şekilde ifade edeyim: Buraya aitsiniz—tam buraya. Tam olarak ait olduğunuz yerdesiniz. Amerika'nın bir parçasısınız. Müslüman ya da Amerikalı değilsiniz. Hem Müslüman hem de Amerikalısınız.
Buraya da katılıyorum.
Bazen tökezlesek, bazen yetersiz kalsak da bir millet olarak yaşama mutluluğuna sahibiz, ideallerimizin peşinden koşmaktan asla vazgeçmeyiz. Çok daha mükemmel bir birliğe doğru adım adım yaklaşıyoruz. Biz, eğer çok çalışırsan, kurallara uygun davranırsan sonunda kim olduğuna ve nasıl dua ettiğine bakmaksızın sonunda başarılı olunan bir ülkeyiz. Yarış her zaman eşit başlamayabilir ama burada başka hiçbir yerde olmadığı kadar bu yarışı koşma fırsatın var. ...
200 yıldan daha fazla sürede harmanlaşmış mirasımız, Amerika denilen yamalı yorgan zayıflığımız değil en güçlü tarafımızdır. Bizi dünyanın yol gösterici yapan budur.
Bunlar kendi ülkesinde söyleyecek çok fazla iyi şeyi olmayan bir solcunun beklenmedik derecede vatansever ve sıcak duygularıdır. Bunları duymak güzel.
Toplamda bu konuşma gerçek hatalardan bahane yaratmaya, çarpıtmaya ve bir çok konuda doğru olduğundan çok daha fazla yanlışta sahiptir. Özellikle sona doğru bir kaç noktada doğrudur ancak bir bütün olarak tipik tapon bir Obama ürünüdür.
Bay Pipes (DanielPipes.org, @DanielPipes) Orta Doğu Forumu başkanıdır. © 2016 Daniel Pipes. Tüm hakları saklıdır.