Hayır, sorun DAEŞ ya da azgın Şii milisleri değil. Sorun olası bir çöküşünde belki de milyonlarca insanın ölümüne neden olacak Irak'ın en büyük barajı Musul Barajı. Bunu bilenler karların eriyerek kontrol edilemez bir su basıncı yaratmasından dolayı felaketin bu bahar vuracağından endişe ediyorlar.
Bir Alman-İtalyan konsorsiyumu tarafından diktatör Saddam Hüseyin için savaş sırasında acele ile inşa edilen Musul Barajı şu anda bulunduğu yere geçirgen alçıtaşı tabanın bu kadar büyük bir yapıyı kaldıramayacağını mühendisler tarafından başından beri bilinmesine rağmen Hüseyin'in yakın dostlarından biri oradan geldiği ve etkisini kullandığı için dikildi.
1984 yılında Saddam Barajı denilen barajın iki yıl içerisinde yıkılmasını engellemek için sürekli derzlenmeye, yani gece ve gündüz mikro incelikte hem de çok fazla—zaman içinde 200 milyon pound—çimento zerkine ihtiyacı vardı. Derzleme temel sorunun giderek kötüleşmesini engelliyor ama sorunu çözümlemiyor.
Yıllar geçti; neyse ki, Amerikan kontrolü altında herhangi bir felaket olmadı. Sonra, kaçınılmaz bir on-günlük süre boyunca, 7-17 Ağustos 2014 arasında, İslam Devleti (İD) barajın kontrolünü ele geçirdi. Grup yapıyı ne sabotaj etti ne de patlattı ama derzlemeye altı hafta boyunca ara verildi ve tüm tamir düzeni—özellikle kalifiye işçiler ve çimento tedariki—o andan itibaren tutarsızlaştı.
Sonuç olarak, baraj geçtiğimiz 19 ay içinde düzenli olarak, uzmanları artan kaynak sularının etkisi altında kalacağı ve bu durumun barajın çökmesine neden olacağı endişesine kadar sürükleyen bir şekilde zayıflamaya başladı. Barajın iki acil bent kapağı kırılmış ve yoğun baskıyı hafifletmek için açılamaz durumda olması durumu daha korkulacak hale getiriyor.
Böyle bir çöküşün sonuçları oldukça korkutucu: yaklaşık 100 metre yüksekliğindeki bir su duvarı bir milyona yakın insanın yaşadığı Musul'a yaklaşık dört saatte ulaşacaktır. Ardından taşkın bir sel dalgası geniş bir sel halinde dağılmadan önce Dicle Nehri Vadisinden başkent Bağdat da dahil olmak üzere diğer şehirlere çığ gibi inecektir. Büyük sayıda can kayıplarını kutsal kitapta anlatılan düzeyde felaketleri ve kayıpları garantileyen bir kuraklık, hastalık, elektrik kesintisi, kaos ve suç takip edecektir.
Yıllardır, sessiz sedasız derzleme ve tasasız güvenceler Musul Barajının tehlikeli durumunu belirsiz bir halde tuttu. Ancak 2016'nın başlangıcından beri ABD hükümetinden öncelikle ABD Kara Kuvvetleri Mühendislerinin tahminlerine dayanarak gelen alarmlar sonunda tehlikeyle yüzleşmeleri için Iraklıları uyandırmış görünüyor. Hatta Bağdat'taki ABD elçiliği tahliye için atılacak adımlar, eğitimsel ihtiyaçlar ve kurtarma çabaları ile ilgili tavsiyelerde bulunan (ne yazık ki İngilizce) oldukça sıra dışı bir "Musul Barajı Hazırlık Bilgi Notu" yayınladı.
Buna karşılık, Irak hükümeti hiçbir sorun olmadığına dair bir dizi gerçekçi olmayan güvence yayınladı. Barajdan sorumlu Irak Su Kaynakları Bakanı Muhsin Şammari, "Tehlike yakın değil, çok uzak. Tehlike 1000'de 1" (kendi içinde kabul edilemez bir risk) diyor. Ya da Musul Barajının diğer barajlardan "daha tehlikeli" olmadığı konusunda ısrar ediyor. Diğer zamanlarda genellikle, "barajda çökmeye neden olacak bir sorun yok" iddiasında bulunuyor. Tutarsızlığa dikkatinizi çekerim, açıklamaların kendisi ikiyüzlülüğün bir işareti.
Bu sorumsuz ve hatta suçlu kayıtsızlığı sürdürerek Iraklı yetkililer olası bir çöküş haline hazırlık için neredeyse hiçbir şey yapmıyorlar. Doğru, bir acil durum planları olduğunu iddia ediyorlar ama bırakın detaylarını öğrenmeyi hiç kimse bu planı görmüş değil, o zaman bu planın kriz zamanında nasıl bir yararı olabilir? Doğru, Irak, İtalyan firması Trevi ile Musul Barajını onarmak ve korumak için 300 milyar dolarlık bir anlaşma imzaladı ama bu uzun vadeli bir çözüm değil, bu sadece yaraya yara bandı koymaktır.
Daha da kötüsü, barajın en savunmasız kenti Musul, insan yaşamına değer vermemesi ve dış dünyaya karşı olan aşırı düşmanlığı yüzünden kriz planlaması ve uluslararası yardımı etkisiz duruma getiren apokaliptik İslam Devleti'nin idaresi altına sıkıntı çekiyor. Ancak burada bir umut ışığı var: DAEŞ'in canavarca kuralları Musul'un iki yıl önce 2.5 milyon olan nüfusunun şimdi 1 milyona düşürerek olası bir can kaybı sayısının azalmasına neden oldu.
Barajın bu yılki kar erimelerinden kurtulacağını varsayarak, sadece uzun dönem çözüm vardır: Musul Barajının aşağısındaki çöküşün sonuçlarını hafifletecek Baduş Barajını tamamlamak. Derzlemenin hemen ardından 1986 yılında başlayan ama 1990 yılında yapımı duran ve Irak hükümetinin karşılayamayacağı bir miktara 10 milyar Amerikan Dolarına mal olacak bu yardımcı baraj ülkenin şu andaki en önemli önceliği olmalıdır.
Sayın Pipes (DanielPipes.org, @DanielPipes) Orta Doğu Forumu'nun başkanıdır. © 2016 Daniel Pipes. Tüm hakları saklıdır.