Türk vatandaşları 9 Ekim'de başlayan Suriye'nin işgali ile ilgili olarak çılgıncasına iyimserler. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kararı Kürt yanlısı Halkların Demokratik Partisi hariç tüm ana muhalefet partileri de dahil olmak üzere Türkiye içinde geniş destek görüyor. Ülke içinde istila yalnızca ülkeyi Bay Erdoğan'ın "teröristler" olarak tanımladığı Kürt güçlerinden korumak için bir önlem olarak değil aynı zamanda Türkiye'nin bir güç olarak statüsünü tasdik olarak da algılanıyor; bu algıya göre, Ankara artık Washington, Berlin ya da Moskova'nın isteklerine boyun eğmek zorunda değil.
Bir de benim paylaştığım karamsar bir bakış açısı var. İstila Türkiye'ye uluslararası düzeyde zarar veriyor: Batılı ve Arap hükümetleri Rusya, İran, Hindistan ve Çin hükümetlerinin durumunda olduğu gibi askeri operasyonu kınadılar, Wolkswagen Türkiye'deki planlı bir yatırımını durdurdu ve diğer şirketler de aynı şeyi yapabilirler. Amerikan Kongre'si ekonomik yaptırımlar opsiyonunu tartıyor. İtalya, Fransa ve Almanya silah satışlarını askıya aldı. Almanya'daki Türkler ve Kürtler arasında gerginlikler artıyor ve muhtemelen bu gerginlik Türkiye'de de yükselecek.
Kuzey Suriye'nin açık arazisi sıradan kuvvetler için elverişli olsa da Türkiye'nin devasa ordusu savaş alanında bu kadar iyi olamayabilir. Bay Erdoğan son yıllarda subay sınıfını ülke içi siyasi nedenlerden dolayı istenmeyen kişilerden temizledi. Başlangıçta bozguna uğramış olsalar bile Suriye Kürt güçleri Türk işgaline karşı bedeli ağır bir ayaklanma düzenlemek için yeniden bir araya gelebildi. Türkiye kendisine çelme takmaya istekli pek çok bölgesel düşmana sahip. Coşkulu bir sarhoşluk içinde başlayan daha önceki pek çok savaş gibi—1914'de haftalar içinde zafer kazanmış olarak döneceğinden emin İngiliz gençliğinin güle oynaya gönüllü olarak askere gitmesini hatırlayın—bu savaş ta utanç verici bir şekilde sona erebilir.
Askeri harekatın kötü gitmesi durumunda başarısızlığın sorumluluğu tamamen Bay Erdoğan'ın omuzlarına binecek. Parlak bir politikacı ve Atatürk'ten beri Türkiye'nin en azametli lideri olan Bay Erdoğan Atatürk'ün arkasında bıraktığı sosyalizm, sekülarizm ve dış ülkelerde askeri maceralara girmekten kaçınma konusundaki miraslarını reddetti. Bunun yerine, yıllarca kapitalist bir ekonomik artışa nezaret etti ve hala İslamcı bir hassasiyet ve dış politikada yeni Osmanlı yaklaşımıyla hükümeti yönetiyor. Partisinin parlamentoya girdiği yaklaşık 17 sene içinde Türkiye'yi dönüştürdü.
Ancak iç politikanın diğer efendileri gibi—ilk akla gelen Saddam Hüseyin—Bay Erdoğan da hatalı bir şekilde ona iç politikada başarı getiren kurnazlık ve saldırganlığın uluslararası alanda da çalışacağını varsayıyor. Bu diğer kavgacı eylemlerinin yanında haydutlarını Washington sokaklarına salmasının, pek çok ülkeden darbe kumpası kurmakla suçladığı Türk vatandaşlarını kaçırmasının, Gazze'ye gizlice çift kullanımlı mallar sokmaya çalışmasının, Kıbrıs sularında yasadışı bir şekilde doğal gaz araması yapmasının ve bir Rus savaş uçağını düşürmesinin nedenlerini açıklıyor.
Bay Erdoğan'ın dış politikadaki beceriksizliği diğer hükumetleri kendisinden uzaklaştırdı. Yerinden yurdundan edilmiş 3,6 milyon Suriyeliyi Avrupa'ya göndermekle tehdit ettiğinde Avrupalılar köpürüyorlar. İsraillileri Nazilerle karşılaştıran katı bir Siyonizm karşıtı olduğu için İsrailliler kendisinden nefret ediyorlar. Mısır Cumhurbaşkanı Müslüman Kardeşleri desteklediği için Bay Erdoğan'dan nefret ediyor. Bay Erdoğan'ın son derece kötü özürleri Rus savaş uçağını düşürmesini telafi etmedi. Çin Bay Erdoğan'ın şu andaki sessizliğine rağmen bir süre önce kendilerini Uygurlara karşı soykırım yapmakla suçladığını unutmadı.
Bay Erdoğan'ın partisi AKP'nin İstanbul belediye başkanı adayı bu sene yarışı iki kez kaybettiğinde çoğu analist bunu Erdoğan'a yönelik "politik bir deprem" ve "müthiş bir darbe" olarak yorumladı ancak her zaman olduğu gibi hâkim ve tehlikeli olmaya devam ediyor. Acımasız bir ideolog olarak yürüttüğü aralıksız iktidarı Türkiye'ye Nicolás Maduro'nun Venezuela'sının vebası olan siyasi baskı, ekonomik çöküş, açlık ve kitlesel göçü getirebilir.
Bay Erdoğan Türkiye'nin kurumları üzerindeki gücünü—ordu, istihbarat, polis, yargı, bankalar, medya, seçim kurulu, camiler ve eğitim sistemini—tek elde toplandığından bu korkunç sonucun gerçekleşeceğinden endişe ediyorum. Bazı analistlerin "gölge" ya da "özel" ordu olarak gördükleri özel güvenlik şirketi Sadat'ı destekledi. 2016'da Bay Erdoğan'ın Kürtlere yönelik politikalarını eleştiren dilekçeyi imzalayan akademisyenler işlerini kaybettiler, cezai kovuşturmalarla karşı karşıya kaldılar ve hatta hapse atıldılar. Bay Erdoğan'ın yüksek faiz oranlarının ekonomiyi iyileştirmek yerine yüksek enflasyona neden olduğuna dair ahmakça teorisi son zamanlarda ekonomiye büyük zarar verdi. Yaptığı 1,150 odalı saray görkemini ve hırsını sembolize ediyor.
Kısacası, Bay Erdoğan garip fikirleri, vahşi hırsları olan ve itidal sahibi olmayan bir diktatör. Suriye'nin işgali ulusal and bölgesel trajediyi en olası sonuç haline getirdi.
Dış dünya felaketi nasıl önleyebilir? Bay Erdoğan'ın utanç verici şımarıklığını sona erdirerek. Donald Trump—kendisinden önce gelen George W. Bush, Barack Obama ve Angela Merkel gibi onun esrarengiz cazibesine kapılan en son politikacı. Bay Erdoğan'ın acayip davranışları ödülü değil cezayı hak ediyor. NATO üyesi bir ülkeyi yönetmesi bariyerin düşmesini değil yükselmesini gerektiriyor.
ABD'nin oybirliği ile Türkiye'nin işgalini kabul edilemez olarak reddetmesi eylem için cesaret verici bir temel sunuyor. Amerikalıların haydut Türkiye cumhurbaşkanını sınırlamak ve ülkesini yeni bir Venezuela yapmasından kaçınılmasına yardım etmek için diğerleri ile birlikte hareket edebileceği hissini veriyor. Ancak, Amerikan liderliği Türkiye'nin kuzey Suriye'yi işgal etmesiyle başlayarak hızla sert önlemler almadığı takdirde Türkiye'nin önde gelen uluslararası bir sorun noktası haline gelmesini engellemek için çok geç olacak.
Sayın Pipes is Orta Doğu Forumu'nun başkanıdır.