Üç yıl boyunca Orta Doğu Forumu Amerikalılar ve İsrailleri aslında ezici bir şekilde kötü sonuçlar doğuran "barış sürecinin" aldatıcı cazibelerinden soğutma kampanyası yürüttü. Bunun yerine biz bir İsrail zaferi ve orantılı bir Filistin yenilgisi savunuyoruz.
Bu argümanı özellikle İsrail'de halkın dikkatine sunmak için sürekli olarak yeni yollar arayışı içindeyiz. Konu ölümcül derecede ciddi olsa da bu süreçte biraz eğlendik de. Hamas lideri İsmail Haniye'nin örgütüne gönderdiği paralar için İsrail'e teşekkür ettiği bikini-mayolu posterler; İsrail Parlamentosu ve Savunma Bakanlığı önünde poz veren 10 metre büyüklüğündeki plastik tavuk ve Tel Aviv'deki cadde isimlerini değiştirmek (örneğin, Ben -Gurion Caddesini Yaser Arafat Bulvarı olarak değiştirmek) İsrail Zafer Projesi'nin dikkat çekici taktikleri arasındaydı.
2 Mart'taki ulusal seçim öncesi seçim mevsimi hareketlenirken biz bu ruhla İsrail Zaferi'ne ilgiyi teşvik etmek için yaratıcı bir yol aradık. Filistin Yönetimi ve Hamas liderleri Mahmud Abbas ve Haniye'nin gözleri bağlı bir şekilde savaş alanı görüntüsünün önüne yerleştirildiği provakatif bir grafik poster fikri ile geldik. Posterde Abbas'ın elleri yukardayken Haniye beyaz bir bayrak tutuyor. Ayrıca üzerinde İbranice "Barış SADECE mağlup edilmiş düşmanlarla yapılır" şeklinde iğneleyici bir slogan taşıyor.
Merak uyandırmak amacıyla ismimizi posterlere koymadık. Orta Doğu Forumu İsrail ofis başkanı Nave Dromi tarafından açıklandığı üzere amaç 'barış kampını' karakterize eden düşünceyi değiştirmek için gereken ihtiyaç hakkında kamuoyunda tartışma başlatmaktı.
Bu poster 13 Şubat'ta Tel Aviv'in 5 önemli noktasındaki reklam panolarına asıldı.
14 Şubat'ta Tel Aviv Belediye Başkanı Ron Huldai posterleri Nazi benzeri cinayet tahrikleri olmakla suçladı. Belediye basın sözcüsü Eytan Schwartz, tasvir edilen iki canavarı Holokost'taki Yahudi çocuklarla karşılaştırdı. Ama hayır, reklam panoları cinayete değil zafere teşvik çağrısıydı; gözleri bağlı teslim olan mahkumlar dünya çapında yaygın bir görüntü. Hem İsrailliler (Suriye'de) hem de Amerikalılar (İran'da) bu tür bir muamele gördüler.
Tel Aviv'in "çoğulculuk ve hoşgörüyü kutlayan" bir kent olduğunu ilan eden delikanlı belediye başkanı ayrıca 1998'de göreve başlamasından bu yana giderek artan otokratik eğilimleri ile de tanınıyor. Bu örnekte belediye çalışanlarına tartışmaya yer bırakmayacak şekilde reklamları indirmelerini emrederek, onlarda derhal yerine getirdiler—ifade özgürlüğü ve özel mülkiyet kutsallığını lanete uğrattı.
Başka bir deyişle, önce bir mahkeme emri çıkarma inceliği olmaksızın kaygısızca yasadışı adımlar attı. MEF buna iki şekilde yanıt verdi: haklarımızı savunmak için mahkemeye gittik ve posterin yeni bir versiyonunu yayınladık; bu poster Abbas ve Haniye'nin (İbranice) Sansürlü damgası ile kapatılmış yüzleri ve Hudai'nin görev başında olduğu Tel Aviv'de 93 ölümle sonuçlanan Filistin saldırılarından 30'unun listesini kapsıyor.
Bu olaydan iki sonuç çıkarıyorum. İlki muazzam etkileriyle basit bir fikir olan İsrail Zaferi kavramı birilerine büyüklük rahatsızlık veriyor. Bu fikre İsrailliler, bazı Filistinliler ve ABD Temsilciler Meclisi ve İsrail Parlamentosu'ndaki parti yönetim kurulları arasında var olan olumlu yanıt kendi "barış süreci" sanrılarına bağlı kalanları öfkelendiriyor.
İsrail Zaferi düşmana umut verme çılgın fikrini bırakıp yerine onu savaş hedefinden vazgeçmeye zorlayan mantıklı bir amacı koyuyor. Aşırı tatlı yatıştırma yolu gidiyor, yerine acı caydırıcılık doktrini geliyor. Filistinlileri çıkarlar söz verme yoluyla kötü amaçlarından vazgeçirme yanılsaması bırakılıyor. Filistinliler Yahudi devletini ortadan kaldırma amaçlarından nihayetinde vazgeçtiklerinde kendi yönetimlerini, toplumlarını ve kültürlerini inşa etmeye başlayabilirler. Kuşkusuz uzun ve zor bir yol ama sonuçta gerçek ödüller getirecektir.
İkincisi, eski kafalı İsrail Solu düşüşte olmaya devam ettikçe, karşıtlarını itibarsızlaştırmak için giderek artan bir şekilde polis yöntemlerine güveniyor. Başbakan Benjamin Netanyahu (Alan Dershowitz'a göre) "demokrasiyi tehlikeye sokan" adli dava yağmuru deneyimledi. Son olarak İsrail polisi Akiva Smotrich'i Batı Şeria'ya izinsiz seyahat ettiği, rabbi eski Likud üyesi ve cihadi suikast girişimi kurbanı Yehudah Glick'i Tapınak Dağı'nda "çok yavaş yürüdüğü" için tutukladı ve ardından evinin altını üstüne getirdi. Huldai de bizim reklam panolarımızı yok etti.
Bu durum nerede sona erecek?
Sayın Pipes (DanielPipes.org, @DanielPipes) Orta Doğu Forumu başkanıdır. © 2020 Daniel Pipes. Tüm hakları saklıdır.