Akdeniz'de bir kırılma noktası olan ücra, küçük ve uzak Yunan adası Meis (Kastellorizo) çok yakında bir krize dönüşebilir. Pek çok diğer Yunan adası gibi, Türkiye'ye Yunanistan'a olduğundan daha yakında (1.5 kilometreye karşın 574 kilometre.) Diğer küçük Yunan adalarından farklı olarak Rodos ile Kıbrıs arasındaki konumu ona oldukça büyük bir askeri ve ekonomik önem yüklüyor.
500'ün altında bir nüfusa sahip olan Meis, 1982 BM Deniz Hukuku Sözleşmesi ile kendine tanınan tüm haklardan yararlanabilseydi, Yunanistan Türkiye'yi kıyılarıyla sınırlı tutulmuş bir münhasır ekonomik bölge (MEB) ile baş başa bırakan 200 deniz millik bir MEB talep edebilir; Meis'i ve Türk MEB'sinin iki kattan fazlasını alıp götürebilirdi. Akdeniz'de büyük gaz ve petrol yataklarının keşfi özellikle buna büyük bir potansiyel önem yüklüyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yönetimi altındaki Türkiye Cumhuriyeti Meis'in bu tür ayrıcalıklardan yararlanmasını şiddetle reddediyor. Kısa bir süre önce "780,000 kilometrekarelik bir ülkeyi 10 kilometrekarelik bir adayı kullanarak kıyılarına hapsetmeye çalışanların planlarını" kınadı. Türkiye'nin sınırlarını belirleyen 1923 Lozan Anlaşmasına ve diğer anlaşmalara atıfta bulunarak şöyle devam etti: "Türkiye kendisine dayatılan ahlaksız haritaları ve belgeleri yırtıp atacak siyasi, ekonomik ve askeri güce sahiptir." Ardından Yunanlılara karşı uzun zaman önce kazanılan askeri zaferlere atıfta bulundu: "Bir asır önce ya onları toprağa gömdük ya da denize döktük. Umarım şimdi aynı bedeli ödemezler."
Yunanistan Cumhurbaşkanı Katerina Sakellaropoulou 13 Eylül'de ziyaret ettiği Meis'de buna saldırganlığa davet çıkarabilecek kadar şaşırtıcı derecede yumuşak sözlerle cevap verdi: "Zor ve tehlikeli bir dönemden geçiyoruz. Türk liderliği ülkemiz üzerindeki baskıyı yoğunlaştırarak saldırgan beyanlara neden oluyor" ki bu beyanlar "onları ayıran denizi aşılmaz bir sınır olarak değil, bir iletişim kanalı olarak gören Yunanlılar ve Türkler tarafından on yıllardır inşa edilen iyi komşuluk ilişkilerini ve barış içinde yaşamayı" baltalıyor. Böylece bir gün önce Meis'e en yakın kasabayı ziyaret eden Türk savunma bakanına kaygı verici bir mesaj vermiş oldu.
Geçtiğimiz aylarda Erdoğan'ın en saldırgan hali Akdeniz'de görüldü: ciddi büyüklükteki bir deniz kuvvetleri birliği ile Yunan ve Kıbrıs sularına hidrokarbon aramak için keşif gemileri göndermek ve deniz sınırı paylaştığı Libya'nın bir fraksiyon ile anlaşmalar imzalamak (Yunanistan ve Mısır'da aynı şekilde yanıt verdiler.)
Bir kriz çok yakın olabilir. Güçsüz bir para biriminin yönlendirdiği Türkiye ekonomisi kötüye giderken Meis üzerindeki bir çatışma 2023 cumhurbaşkanlığını gözüne kestirmek için milliyetçi duyguları uyandırmaya ideal bir şekilde hizmet edecektir. Analist Jack Dulgarian makul bir senaryo önerdi: Türk birlikleri ya Meis'i işgal ederler ya da renin alırlar ve (1974'de Kıbrıs'ta olduğu gibi) dünyaya bu konuda bir şey yapmaları için meydan okurlar.
Yunanistan Silahlı Kuvvetleri adayı tek başlarına geri alamazlar. Ne İsrail ne de Mısır Meis için Türkiye ile savaşacaklar. NATO'nun saldırganlığa karşı koruma vaat eden 5.inci maddesi her iki ülke de organizasyonun üyesi olduğu için kesinlikle işe yaramayacaktır. Almanya liderliğindeki Avrupa'nın çoğu (saygın Emmanuel Macron istisnası ile) Türkiye'nin yasadışı göçmen silahını salıvermesi ihtimali karşında titriyor ve Ankara'yı yatıştırmayı tercih ediyor. Rusya'nın Vladimir Putin Erdoğan'ı ayartarak NATO'dan uzaklaştırmak istiyor ve ona karşı çıkmayacak. Çin'in Xi Jinping'i Türkiye'nin ekonomik zayıflığını ülkeyi İran gibi ekonomik bir koloniye döndürmenin bir yolu olarak memnuniyetle karşılıyor.
Meis'in (Kıbrıs'ın üçte biri gibi) Ankara'ya yaratacağı asgari bir maliyetle Türk kontrolünün altına girmesi durumunda sonuçları geniş kapsamlı olacaktır. Türkiye'deki pohpohlanmanın keyfini çıkaran Erdoğan muhtemelen saldırgan gaz ve petrol keşiflerini artıracak ve bir sonraki hedef olarak Yunanistan'a ait tüm Ege adalarına yönelebilir. Dahası: İslamcı ve cihadcı olan Erdoğan tüm Kıbrıs'ı ve hatta Yunanistan'ın tamamını fethetmeye çalışabilir. Zaten Irak, Suriye ve Libya'yı işgal etti; Meis beş yüzyıl önce zirvesinde olan Osmanlı İmparatorluğu'nun tüm kısımlarına kadar yayılabilecek bir saldırıya karşı bir sonraki adım olabilir.
Onu kim durduracak? ABD, Alman, Rus ve Çin gibi tüm kilit liderlerin Erdoğan'a gülümsemesi bu kadar uzun süredir hafife alınan bu son derece kararlı düşmanın nasıl caydırılacağını görmeyi zorlaştırıyor.
Bay Pipes (DanielPipes.org, @DanielPipes) Orta Doğu Forumu'nun başkanıdır. © 2020 Daniel Pipes. Tüm hakları saklıdır.