Benjamin Netanyahu ile tanıştığım andan itibaren kendisinden hoşlandım. Kişisel düzeyde neredeyse kırk yıldan fazladır düzensiz ama iyi ilişkilere sahiptik. İlk olarak 1983'de, kendisi Washington'daki İsrail büyükelçiliğinde misyon şefi yardımcısı ve ben Dışişleri Bakanlığı'nda çalışırken tanıştık. O zamandan beri onlarca yıl birçok başarısından dolayı ona hayran oldum.
Ancak artık onun görevden ayrılma zamanı geldi.
Netanyahu 1996 yılında İsrail'in en genç başbakanı oldu. İnişleri ve çıkışları olan bir görevi oldu. Onu başbakanlığının ilk ayında ziyaret ettiğimde, takdirle "parladığını ve geleceğe baktığını" yazdım. Bu parlaklık kendisinin zayıf ve ahlakdışı ilk başbakanlığı sırasında azaldı, öyle ki, 1999'da başarısız Golan Tepeleri politikasını ifşa eden ve rakibinin seçimi kazanması için isteksizce desteklediğim bir yazı yazdım.
İşler 2003-05 arasında Netanyahu'nun İsrail'in ekonomi bakanı olarak görev yaptığı sırada düzeldi. Ekonomi eğitimi kendisine popüler olmayan ama çok ihtiyaç duyulan değişiklikleri yapması için gereken becerileri ve güveni vermişti ve bu da bugüne kadar İsrail'in yararına oldu. İkinci kez aldığı başbakanlık görevi sırasında Netanyahu memnuniyet verici bir şekilde olgunlaşmıştı. Ülkeyi ahlaki bir pusulayla yönetti, gerçek bir liderlik sağladı ve 2013 ile 2020 arasında beş kez seçimi kayda değer bir şekilde tekrar tekrar kazanacak şekilde İsraillileri etkiledi. 2021 Mart seçimleri altıncı kez başbakanlığı getirecek mi?
Yıllar boyunca iletişimde kaldık. Hatta 2018'de babam öldüğünde bana cömert bir başsağlığı mesajı göndermek ve beni aramak için zaman ayırdı. Bu nedenle kendisiyle olan meselemin ne siyasi ne de kişisel olduğunu vurguluyorum. Daha ziyade iki nedene dayanıyor: ceza davalarından çılgıncasına kaçınma ve müttefiklerin uzaklaştırılması.
Netanyahu'yu seçimle deviremeyen muhalifleri siyasi kariyerini sona erdirmek için kendisine karşı çok sayıda dava açtı. Netanyahu'nun yasal sınırlara yakın patinajalar çektiğini varsayan Alan Dershowitz ikna edici bir şekilde "kaderinin müfettişlerin ve mahkemelerin değil seçmelerinin elinde" olduğunu savunuyor. Ancak, masum olduğunu varsayarsak bile, Netanyahu'nun davalardan kaçınmak ya da mahkemelerin etkisini en aza indirmek için gösterdiği çaresiz çabalar ülkeye zarar veriyor.
Şimdi İsrail'in yerel politikalarını ne partinin ne de ülkenin, Netanyahu'nun kişisel öncelikleri yönlendiriyor ve ekonomi, kamu sağlığı ve sivil güven açısından kötü sonuçlar doğuruyor. Örneğin, 2019 Haziran'ındaki coşkulu hükümet kurma girişimleri sırasında başbakan muhalefet partilerinin üyelerine gizli teklifler yaptı ve anti-Siyonist Joint List ile koalisyon düşündü. Ayrıca, Haredi (Ultra-Ortodoks) partilerin sadakatini sağlamak için onlara ülkenin bütünlüğü pahasına İsrail toplumu üzerinde gereksiz nüfuz sağladı
Netanyahu bu hukuki dertleri hak etmiyorsa, müttefiklerinin kendisinden uzaklaşması şüphesiz kendi yarattığı bir durumdur. Siyasi sınıf ona güvenmiyor ve hükümetin Netanyahu'nun kişisel çıkarlarına tabi olmasına kızıyor. "Herkes Ama Bibi" sloganı bu duyguyu temsil ediyor. Likud Partisi'ndeki eski meslektaşları—Naftali Bennett, Moshe Kahlon, Avigdor Liberman ve Gideon Sa'ar—onun açık siyasi düşmanı oldular ve Likud'u öfkeyle terk ederek kendi rakip partilerini kurdular.
Ancak en yıkıcı olanı son zamanlarda Ze'ev Elkin'in Sa'ar'ın yeni kurulan partisine katılmak için Likud'dan ayrıldığını duyurduğu konuşmasında Netanyahu'yu kınamasıydı. On yıl boyunca Elkin, koalisyon başkanlığından Vladimir Putin ile görüşmesinde çevirmenliğe kadar sayısız kilit rolü üstlenerek Netanyahu'nun sırdaşı olarak hizmet vermişti. Dudak uçuklatan bir açıklamada Elkin, Netanyahu'yu Likud'u bir "Bizans mahkemesine" ve kişisel bir külte dönüştürerek "Likud'u yok etmek" ile suçladı. Netanyahu'yu "dostlara, müttefiklere, aktivistlere ve sıradan vatandaşlara" yanlış sözler vermek ile suçladı.
Bu analist isteksizce Netanyahu'nun yoluna farklı bir şekilde devam etme zamanının geldiği sonucuna varıyor. Kendisi hali hazırda İsrail en uzun hizmet veren başbakanı. İyimserliği ve vizyonu aynı ekonomik anlayışı ve Yahudi devletinin düşmanlarına karşı olan kararlılığı gibi onun arkasında bırakacağı mirası oluşturuyor. Ona verilecek şükran oyu yarım sene sonra gerçekleşecek İsrail'in bir sonraki cumhurbaşkanı seçilmesi olmalı.
Yetmiş-bir yaşındaki biri olarak aynı yaştaki akranımın dikkatini İsrail'in genç neslinin büyük yeteneğine çekiyor ve arkadaşım Bibi'yi onlara hak ettiği şansı vermeye davet ediyorum.
Bay Pipes (DanielPipes.org, @DanielPipes) Orta Doğu Forumu'nun başkanıdır. © 2020 Daniel Pipes. Tüm hakları saklıdır.