Almanya'daki siyasi partilerin birbirinden farklılıkları olduğu kesin. Ancak hepsi bir konuda hemfikir olabiliyorlar: Almanya için Alternatif (Alternative für Deutschland, AfD ) olarak adlandırılan yeni oluşan medeniyetçi partinin Bundestag'da (parlamento) temsil edilmemesi gerektiği.
AfD'nin Batı medeniyeti, Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail lehine küstahlık derecesindeki açık sözlülüğünün onları rahatsız etmesinin nedenini anlamak zor değil. Dolayısıyla, seçimler yaklaşırken, diğer partiler AfD'yi itibarsızlaştırmak için bir araya geliyorlar. Buranın Almanya olduğu düşünüldüğünde en etkili yöntem partiyi antisemitizmle karalamak. Bunu en etkili bir şekilde yapmak için de Yahudilerin bu saldırıya önderlik etmesi gerekir.
Bu, Almanya'daki Yahudi Merkez Konseyi'nin (Zentralrat der Juden, ZdJ) en az 68 Yahudi örgütünün onayladığı bir belgeye neden ön ayak olduğunu açıklıyor. "Yahudiler AfD'ye karşı" başlıklı bildiri Almanları AfD dışında herhangi bir partiye oy vermeye çağırıyor. Mesajı da incelikle vermiyor: "26 Eylül 2021'de tartışmasız bir demokratik partiye [zweifelsfrei demokratische Partei] oy verin ve AfD'nin Alman Parlamentosu'ndan atılmasına yardımcı olun."
9 Eylül'de yayınlanan belge AfD'yi parlamentoyu "mahvetmekle" suçluyor ve onu "ırkçılık ve insan düşmanlığı" yapan "antisemitistlerin ve aşır sağcıların" yuvası olarak adlandırıyor. Hepsinden de öte, imzacılar AfD'nin ... din karşıtı [religionsfeindliche] bir parti olduğuna ikna olduklarını bile iddia ediyorlar.
Bu kuruluşlar arasında Amerikan Yahudi Komitesi, B'nai B'rith, Tazminatlar Konferansı, Avrupa Yahudi Kongresi, Ulusal Yahudi Fonu, Limmud, Maccabi Oyunları, Ronald S. Lauder Vakfı, İlerici Yahudiler Birliği ve Dünya Yahudi Kongresi gibi büyük ve yerleşik uluslararası isimler de yer alıyor.
Konuya yeni başlayanlar için, bu beyanı onaylayan tüm vergiden muaf Alman ve Amerikan örgütlerin oyların nasıl verilmesi gerektiğini açıklayarak yasaları çok açık bir şekilde çiğnediklerini belirtmekte fayda var. Belgenin başlığı çocuksu, AfD'nin yukarı yönlü okunu tersine çeviren aşağı bakan bir ok grafiği içeriyor. Garip bir şekilde, ZdJ bu belgede partinin adını bir kez bile telaffuz etmiyor, sadece, sanki adından bahsetmek bile belgeyi lekeleyecekmiş gibi "AfD" baş harflerini kullanıyor.
Bir gün sonra, AfD'deki Yahudiler örgütü (Juden in der AfD, JAfD) bu bombalamaya bir yanıt verdi. ZdJ'nin yıllık 13 milyon Avroluk bütçesinin neredeyse tamamını hükümetten aldığını belirterek—bu nedenle elbette hükümet çizgisinde hareket ediyor olduğuna dikkat çekti. Ayrıca, "bu çağrıya sadece devlet tarafından finanse edilen [Alman] Yahudi kuruluşları katıldı. Aylık Jüdische Rundschau gazetesi gibi bağımsız Yahudi organları ve Chabad Germany gibi muhafazakâr Yahudi kuruluşları temsil edilmiyor" diye belirtti.
Daha da kötüsü var. Alman-İsrailli yazar Chaim Noll'a göre Yahudi Merkez Konseyi "diğer ülkelerde olmayan ve Musevilikte de bilinmeyen benzersiz bir kurum. Federal hükümet tarafından finanse edilen ve ülkenin Yahudileri tarafından yönetilen bir devlet kurumudur. ... Yahudilerin hükümetin isteklerine tabi olması Almanya'daki Yahudilere özel bir trajedi, diğer ülkelerde Yahudi toplulukları özerktir."
Asıl meseleye gelince, JAfD doğru bir şekilde AfD'nin "Yahudi yaşamını korumak için Alman Parlamentosu'ndaki herhangi bir partiden daha fazlasını" yaptığını savunuyor. Özellikle de başarılı bir şekilde Hizbullah ve BDS hareketine yasak getirdi ve UNRWA'nın finanse edilmesini sona erdirmeye ve Batı Şeria'daki Yahudi ürünlerini etkiletme şartlarını kaldırmaya çalışıyor.
Buna 14 Mart 2019'da parlamentoda bulunduğumda, Alman hükümetini Birleşmiş Milletler'de İsrail lehine oy kullanmaya çağıran bir oylama yapıldığına kişisel olarak tanık oldum. Bu önergeye AfD üyelerinin yüzde 89'u, kendilerine katılan iktidar partilerinin yüzde 1'nin ¼'ünden yaklaşık 350 kat daha fazlası oy verdi.
Bu tokat Avrupa'nın bedbaht Yahudi liderleri hakkındaki derin bir gerçeği gözleri önüne seriyor: Düzene borçlular, Siyonist eğilimlerinin çoğunu düzenin lütfu içinde kalmak için feda ediyorlar. (Bu konuyla ilgili daha fazla bilgi için "Avrupalı Yahudiler ve İsrail" başlıklı makaleme bakabilirsiniz.) Hükümetin önünde öyle arzulu biçimde eğiliyorlar ki, İsrail'in son Alman büyükelçisi Jeremy Issacharoff'u bile diplomatik protokolü ihlal etmeye ve AfD'ye açıkça saldırmaya ve Almanya'nın İsrail karşıtı partilerini savunmaya ikna ettiler.
Bununla birlikte, sonunda, Avrupa'nın inisiyatiften yoksun Yahudi liderliği kendisini kendi bileşenlerinden izole edilmiş ve İsrail halkı ve Hükümeti tarafından muhalefet edilmiş bir durumda bulacak ve bunların hepsi sonunda Alman siyasetindeki gerçek dostlarını tanıyacaklar. AfD mükemmel olmaktan uzak ama bu tanıma en iyi şekilde uyuyor.
Bay Pipes (DanielPipes.org, @DanielPipes) Orta Doğu Forumu'nun başkanıdır. © 2021 Daniel Pipes. Tüm hakları saklıdır.