Gazze'yi yöneten İslamcı örgüt Hamas'ın İsrail'e yönelik sürpriz saldırısı insani bir dehşettir. Aynı zamanda İsrail, ABD ve tüm demokrasiler için stratejik bir fırsattır.
Hamas, yazar Cynthia Farahat'ın "modern İslami terörizmin dünyadaki kuluçka makinesi" olarak tanımladığı Müslüman Kardeşler'in bir uzantısıdır. Hamas 1987'deki kuruluşundan bu yana İsraillilere, Filistinlilere ve yoluna çıkabilecek herkese karşı şiddet uyguladı. İsrail'in bir dizi yanlış adımı, Hamas'ın 2007'de Omaha, Nebraska büyüklüğünde bir alan olan iki milyon nüfuslu Gazze Şeridi'nde iktidarı ele geçirmesine yol açtı. Gazze'ye İran'daki mollalarınkine benzer totaliter bir yönetim dayattı, orta çağ kurallarını uygulamaya çalıştı, kendi halkına baskı uyguladı ve İsrail'i yok etmekle tehdit etti.
Gazzelilerin Hamas'tan nefret ettiğine dair pek çok gösterge var. Gazzeli bir siyasi analist olan Tholfekar Swairjo 2022 yılında NPR'ye (Ulusal Halk Radyosu) verdiği demeçte "Sokaklarda Hamas hareketine karşı kaynayan bir öfke var" dedi. "Gazze'deki yaşam kalitesinin çok düşük olmasından onlar sorumlu tutuluyor." 32 yaşındaki bir kadın "Gazzelilerin çoğu Hamas'a ve diğerlerine inanmayı bıraktı. Neden biliyor musunuz? Çünkü bizi beslemiyorlar, hiçbir şey sağlamıyorlar. Kendinize güvenmek zorundasınız. Bu adamlarla nasıl bir gelecek inşa edebiliriz?"
Anketler, özellikle Gazze'deki Filistinliler arasında "Filistinlilerin kendi siyasi liderlerini daha etkili ve daha az yolsuzluğa bulaşmış olanlarla değiştirmek için daha fazla çaba göstermeleri gerektiği" yönündeki görüşe büyük destek olduğunu gösteriyor. Gazzeliler aynı zamanda Hamas'ı kitleler halinde göç ederek de reddediyor. Hamas'ın yönetimi devraldığı 2007 yılından bu yana tahminen 250,000 ila 350,000 genç yetişkin Gazze Şeridi'ni terk etti.
Kısacası Gazzelilerin çoğu Hamas'tan nefret ediyor ama İran'dan destek alan, güce aç bu zalimlere karşı ayaklanmaya cesaret edemiyorlar. Peki ya İsrail? Hamas'ın iktidarına son vermek için hem nedeni hem de araçları var ama güvenlik kurumları, İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (2005'te çekildikleri) Gazze'ye geri dönüp bölgeyi yeniden yönetmesindense, tüm dehşetine ve tehditlerine rağmen Hamas'ın iktidarda kalmasını tercih ediyor. İsrail'in Hamas yönetimine göz yumduğunun bir işareti olarak, Katar hükümetinin Hamas'a ayda 30 milyon dolar göndermesine izin verdiğini ve hatta bunu teşvik ettiğini not edelim.
Sonuç olarak hiçbir şey değişmiyor. Belki de Amerikan liderlik göstermesinin zamanı gelmiştir. Başkan George W. Bush 2003 yılında "özgür dünya, özgürlüğü ve barışı sevenler Hamas'a karşı sert davranmalı" ve "Hamas dağıtılmalı" demişti. Başkan Barack Obama 2014 yılında şöyle demiştir: "Hamas'a karşı hiçbir sempatim yok. Gazze'de mücadele eden sıradan insanlara büyük sempati duyuyorum."
Joe Biden da onların saflarına katılmalı. Cumartesi günü yaptığı açıklamada "bu dehşet verici saldırıyı kesin bir dille kınadığını" söyledi ki bu iyi bir başlangıç. Bir sonraki adım İsrail'i Hamas'ı ortadan kaldırmaya teşvik etmektir. Belki de bu, son saldırının boyutu ve barbarlığıyla birlikte, İsrail güvenlik kurumunun Hamas'ı gönülsüzce kabullenişini değiştirecek ve dünyayı bu beladan kurtarmaya ikna edecektir.
Gazze'nin güvenliği sağlandıktan sonra İsrail, burada yaşayanların büyük bir kısmının İsrail'in yok edilmesine sonsuz ve umutsuz bir şekilde odaklanmak yerine yeniden başlamaya ve üretken hayatlar kurmaya hazır olduğunu görecektir. Gazze, iyimserlerin on yıllar önce hayalini kurduğu "Orta Doğu'nun Singapur'u" olmayı arzulayabilir. İran'ın orta çağ zihniyetli ajanları bölgeyi yönettiği sürece bunların hiçbiri gerçekleşemez.
Hamas'ın 1988 tarihli tüzüğü İslam'ın İsrail'i "yok etmesi" çağrısında bulunuyor. Cumartesi günkü vahşi saldırıdan sonra İsrail'in Hamas'ı yok etme zamanı gelmiştir.