Orta Doğu'da bütün olan bitenlere rağmen—İran'ın nükleer gelişimi, Irak'ta şiddet, Türkiye'de Erdoğan iktidarının sarsılması, Suriye'de iç savaş, Mısır ve Yemen'de karışıklık, Libya çözülüyor, Tunus siyasi kriz içinde—ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin kafasında tek bir temel konu, Filistin-İsrail anlaşması var. İnanılır gibi değil, Kerry bu hedef için 13 Ocak'ta bölgeye on ikinci ziyaretini yapacak.
O, bölgeye tekrar ve tekrar döndükçe, İsrailli üst düzey diplomatik yetkililer ona karşı sabırsızlaşıyorlar. Burada, İsrael Hayom gazetesine atıf yapmadan samimiyetle konuşanlardan bazı alıntılar: İlki süreç ile ilgili:
- "İsrail'in müzakereleri bir yıl daha uzatması isteğinin karşılığında Abu Mazen'in [Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas) İsrail'den [yerleşim inşası] dondurma veya diğer tutukluların serbest bırakılması gibi daha fazla şey isteyeceğine, bu isteklerin Kerry tarafından destekleneceğine ve bir tehdit eşliğinde bunların Amerikan talebine dönüşeceğine inanıyoruz. Üstelik, Oslo görüşmelerinden bu yana karşılık olarak Araplar hiçbir şey vermemişken."
- "Müzakereler şu anda yazılı kağıtlar olmadan veya belgeler iki taraf arasında gidip gelmeden devam etmekte. Bu Arapların yazılı belge sunmayı reddetmesinden kaynaklanıyor. Amerikalılar hazırlanmış öneriler ile geliyorlar, okuyorlar ve belgeleri iki tarafa da bırakmıyorlar. Her şey sözle yapılıyor, Netanyahu hükümeti Arap tarafının anlaşmayı kabul etmeyeceğini ve sonuçta [İsrail] taviz vermenin gerekmeyeceği veya yerleşim yerlerinin boşaltılmayacağı kanısıyla Kerry'nin girişimlerini destekliyor."
- "Eğer reddedersek ABD'nin müzakerelerin başarısızlığı için İsrail'i suçlayacağı endişesiyle İsrail Amerikan planı ile işbirliği yapmaya zorlanıyor."
Sonra Kerry'nin kendisi ve ekibi hakkındaki düşüncelerini açığa çıkarıyorlar:
- "ABD dışişleri bakanının davranışları obsesif. Barışı ilerletmeyi istemekten daha çok kendi politik ihtiyaçları için çatışmadan yararlanmak istediğini söyleyenler var. Bu çizgideki düşünceye göre, Kerry, Beyaz Saray'a giden yolun Orta Doğu barış anlaşmasını imzalamaktan geçtiğini düşünüyor."
- "Kerry, ABD'nin İsrail Büyükelçisi Dan Shapiro ve ABD Özel Temsilcisi Martin Indyk ülkenin çevresinde geziyorlar, bakanlarla buluşuyorlar, gazetecileri bilgilendiriyorlar ve barış anlaşması imzalanmak üzereymiş gibi bir algı yaratıyorlar."
- Kerry'nin Ürdün Vadisi ile ilgili güvenlik planı "gülünç ve gerçeklik testine direnemez."
- "Kerry burayı çok fazla ziyaret ediyor ama burada ne olduğu konusunu anladığını gösteren herhangi bir işaret yok. ABD'nin planları yüzeysel ve ciddiyetten uzak. Müzakerelerin gidişatı ile ilgili ortada söylenenler ile gerçekte olanlar arasında hiçbir bağlantı yok. Kerry gerçeklerden bihabermiş görünüyor. En hafifinden söylemek gerekirse çatışmanın kökeni konusunda uzman değil, gerçek çözümler yaratmasını bilmiyor ve kendisine sunulan haritaları okumak konusunda bile yeterlilik göstermiyor."
Yorumlar: (1) Kerry gerçekleri kendi düşüncesine uygun hale gelsin diye saptırma konusunda bir üne sahip. Bu diplomatik çaba onun bugüne kadarki bağımlılıkları arasında en iddialısı—ve en zararlısı—görünüyor. (2) Amerikan yönetimi Filistin konusunu saplantı haline getirdiler, çünkü, bunu tuhaf bir biçimde bölgenin diğer problemlerinin anahtarı olarak görüyorlar. (9 Ocak 2014)