Bir zamanlar Donald Trump'ı hoş karşılamayan muhafazakarların pek çoğu fikirlerini değiştirip onu kabullendiler. Bunların arasında en bilineni olan Mitt Romney, bir dönem Trump'ı sert bir şekilde yalancı "bir düzenbaz, sahtekâr" olmakla eleştirdi ve zorbalığını, açgözlülüğünü, gösteriş merakını ve kadınlara olan düşmanlığını kınadı. Ancak Romney, başkanlık seçimlerinden sonra Trump'ı överek ("gelecek yönetimi sabırsızlıkla bekliyorum") onunla çalışmayı umduğunu belirtti.
Bu fikir değişimi sadece iş başvurusu yapanlarla sınırlı değil. Muhafazakarların bir zamanlar kınadığı seçilmiş başkanın pek çok niteliği hafıza boşluğunda kayboldu gitti ki, bu eleştirileri geri çekmek dua ederken kaba sesler çıkartmaya benziyor.
Bunun yerine, bir iyimserlik ve hatta kendinden geçme halindeki Cumhuriyetçiler Trump'ın teklifsizliğini kutluyorlar ve aşağılanan Hillary Clinton'u yenebilecek tek aday olarak bağırlarına basıyorlar. Meclis Başkanı Paul Ryan'ın sözleriyle, Ryan'ın şimdiye dek tanık olduğu "en inanılmaz siyasi başarının" gerçekleşmesini sağlayan "Trump bu ülkede kimsenin duymadığı bir sesi duydu,"
Şahsen, ben oyumu Trump'a vermedim, ama kazanmasını tercih ettim. Seçimden bu yana bunu farkına vardığını görmekten memnunum, Washington'a yabancı biri olarak kuralları bilen kabine üyeleri (açıklaması güç bir istisna olan dışişleri bakanı hariç) seçmesi gerekiyor. Trump'ın muhafazakar bir gündemi ilerletecek pek çok atamasından, özellikle patronu ile aynı düşüncede olmamaya hazır olanlardan dolayı daha da memnunum.
James Mattis ordu ile sosyal deneyler yapılmasına bir son verip, orduyu savaşma misyonuna geri döndürecek. Jeff Sessions sürekli olarak hukukun üstünlüğünü uygulayacak. Steven Mnuchin vergi kodunu basitleştirecek. Tomp Price Obamacare'i iptal edecek. Betsy DeVos öğretmenlerin ve bürokratların çıkarlarından ziyade öğrencilerin çıkarlarına odaklanacak. Andy Puzder işteki artışı engelleyen düzenlemeleri budayacak. John Kelly sınırları güvence altına alacak. David Friedman ABD-İsrail ilişkilerini yeniden canlandıracak.
Ancak karakterle ilgili iki dev uyarı hala duruyor.
Öncelikle, Trump verdiği bir şeyi geri alamaz. Muazzam politik serbestliğe ve tutarsız bir ideolojiye sahip bir egomanyak olarak, sebepli ya sebepsiz yere bu değerli kabine üyelerini işten atabilir ve yerlerine teknokratları atayabilir. Daha kötüsü, rahat bir şekilde şu andaki muhafazakar yönelimi değiştirebilir. Baş stratejisti Steve Bannon bir keresinde "tamamıyla yeni bir siyasi hareket inşa edeceğiz. Her şey işle ilgili. Muhafazakarlar deli olacaklar" diye böbürlendi. Trump'ın kendisi şu ana kadar söylediği hiçbir şeyin taahhüt anlamına gelmediği konusunda uyardı: "Şu anda söylediğim her şey—şu anda başkan değilim—her şey birer öneridir. ... Meseleler konusunda esneğim."
İkincisi, çoğu şey başkanlık makamının Trump'ı evcilleştirip evcilleştirmeyeceğine ya da onun kendi bildiği yolda devam edip etmeyeceğine bağlı. George Mason Üniversitesi'nde Colin Dueck Trump'ın maksimalist retorik pozisyonlar adapte eden gerçek bir şehir planlamacısının cüretine sahip olduğunu ama "gerçekte düşünmeksizin söylediği her şeyi hayata geçirmek ile bir ilgisinin olmadığını" önermektedir. Olabilir.
Ancak pek çok Amerikalıyı dehşete düşüren nitelikleri duruyor ve büyük ölçüde de endişe edenlerin haklılıkları kanıtlandı. Trump nihai ödüle kendine sadık kalarak ulaştı; aynı zamanda diğer 70 yaşındakiler gibi çok fazla değişmeye eğilimli değil. Kişilere ve şirketlere saldırmaya devam etmeye, mağduriyet konusunda takıntılı olmaya, basına hakaret etmeye, gösterişli bir şekilde düşüncesiz ve yanlış beyanlarda bulunmaya, cahilce bir küstahlık göstermeye, şüpheli ticari faaliyetlerde bulunmaya, cüretkar kavgalara başvurmaya ve çılgınca tutarsız politikalar izlemeye devam etmesi tamamıyla mümkün.
En iyi ihtimalle, iyimserliğin ve gücün ulusal anlamda yinelenmesini sağlayan bir lider olarak Ronald Reagan Jimmy Carter'dan sonra ne anlam ifade ettiyse Trump da Barrack Obama'dan sonra aynı anlamı ifade edecek. En kötü ihtimalle, kişisel kusurları toplumsal gerilimlere, yurtiçinde kargaşalara, ekonomik ayaklanmalara ve savaşa yol açacaktır. Ülkenin nereye gittiğine dair hiçbir fikir olmayan bir agnostiğim. Benim için Amerika şu anda yetersiz ve öngörülebilir kral öldükten sonra kabadayı ve hoppa oğulun başa geçtiği bir monarşiye benziyor.
Trump başkan olurken, hem onun hem de kendi iyiliğimiz için onun adına en iyisini diledim. İyi şeyler yaptığında (Tayvan'ın başkanıyla görüşmek ve böylece onlarca yılın küflü örneklerinin dışına çıkma) alkışlayacağım ve kötü şeyler yaptığında ise (Pakistan başbakanı ile yaptığı "pervasız ve tuhaf" konuşma) kınayacağım. Onun yönetimine onun bir parçası olmadan ve de bir parçası olmadığım için hiçbir zaman özür dilemeden aramızdaki mesafeyi koruyarak elimden geldiğince yardımcı olacağım.
Trump'ın atamaları onun bir muhafazakarın iyi niyetini kazanmasını sağladı ama karakter kusurları şüphe ve endişeye yol açıyor. Şimdi onun yakında oturacağı bu olağanüstü pozisyona layık olduğunu kanıtlamasına izin verelim.
Sayın Pipes (DanielPipes.org, @DanielPipes) 1982'den beri beş başkanlık yönetiminde hizmet vermiş bir tarihçidir. © 2017 Daniel Pipes. Tüm hakları saklıdır.