Ana akım Avrupa medyası "aşırı sağ" ve "neo-Naziler" konusunda çarpık bir çılgınlık noktasına ulaştı. Biliyorum çünkü bunu şahsen deneyimledim. İzin verirseniz hikayemi anlatayım.
Kanadalı Ezra Levant muhteşem bir muhafazakar ve Sol'un belagatli bir kritiğidir. Başarılı ve yorulmak bilmiyor: 2015 Şubat'ında kurduğu Rebel Media bir milyonun üzerinde YouTube abonesine sahip. "Petrol etiği" gibi pek çok kaygısının arasında Levant en çok İslamcılık tehdidinden endişe duyuyor.
Ortak bir bakış açısına sahip olmamız sıklıkla işbirliği yapmamız anlamına geliyor ve dolayısıyla 2019 Haziran'ında gerçekleşecek Rebel Medya Tuna Nehri gezisine katılma davetini kabul ettim. Gezi iki Alman (Regensburg ve Passau) kentinden başlayarak ve hemen hemen birbirine aynı uzaklıktaki dört Avusturya (Linz, Melk, Dürnstein ve Viyana), bir Slovakya (Bratislava) ve bir Macar (Budapeşte) kentine yapılan günlük gezilerden oluşuyor.
Tabii ki, gezinin siyasi bir tarafı da var. İngiliz gazeteci Katie Hopkins ve aktivist Tommy Robinson'un da katıldığı gezi broşürünün açıkladığı gibi—aralarında Alternatif Alman partisi, Avusturya'da Sebastian Kurz'un ve Macaristan'da Victor Orbán'ın partisi gibi "batı medeniyetini ve değerlerini korumaya çalışan demokratik politik grupların yerel siyasi liderleri ile de buluşacağız."
Bu masum keyif ve eğitim karışımına kim karşı çıkabilir ki?
Tabii ki, var olan düzen. Saldırılar, Linz'deki Oberösterreichische Nachrichten gazetesi 9 Eylül'de okurlarını "Aşırı-Sağcıların Haziran 2019'da Tuna üzerinden Linz'de karaya çıkacakları" gezi hakkında heyecanla bilgilendirdiğinde başladı. Gazete ayrıca validen, belediye başkanından ve oybirliği ile istenmediğimizi söyleyen diğer siyasilerden açıklamalar aldı, hatta bir tanesi gezinin durdurulmasını bile talep etti.
Durum daha da kötüye gitti. Avusturya ve Almanya'daki ana akım medya sürü mantığı ile hikayeyi süsledi ve neredeyse benzer cümlelerle çarpıttı. Aşağıda Linz'e yapılacak (Simon Wiesenthal'ın Nazi zulmü ile ilgili bilgi toplamaya başladığı şehir) ziyaret ile ilgili Alman gazetelerinde yer alan bazı başlıklar:
- Die Welt: "Aşırı Sağcılar Hitler'in 'Memleketinde' Duraklayacak bir Yolculuk Planlıyorlar."
- Berliner Kurier: "Aşırı Sağcılar Hitler'in 'Memleketinde' Duraklayacak bir Yolculuk Planlıyorlar."
- MSN (Germany): "Aşırı Sağcılar Hitler'in 'Memleketinde' Duraklayacak bir Yolculuk Planlıyorlar."
Böylelikle Avusturya ve Alman medyası dört ülkede göç ve İslamlaşma ile ilgili sorunları öğrenme çabalayan Kanadalı bir örgütü gizli saklı bir şekilde Adolf Hitler'e hürmetlerini gösteren neo-Nazilere dönüştürdüler.
Şimdi bu konuyu normalde söz konusu yapmadığım daha kişisel bir şekilde ifade edeyim:
Ailemin büyük bir kısmı Naziler tarafından öldürüldü. Annem ve babam Holokost'tan kurtuldular. İkinci Dünya Savaşı'nın bitiminden dört yıl sonra dünyaya geldim. Büyürken dünyanın en korkunç suçunun aileme karşı işlendiği gerçeği üzerimde kalıcı bir iz yarattı.
Siyaset yanlış olduğunda felaketin belirdiğini erken yaşta farkına varınca ciddi bir şekilde politik felsefe okudum. Ana akım Amerikan muhafazakarlığının özgürlük, refah ve güvenliğe giden en emin yolu sunduğu sonucuna vardım. Üniversite yıllarımda (1967-71) Harvey Mansfield ve Robert Nozick ile çalıştım. National Review dergisini ve Friedrich Hayek'in Constitution of Liberty (Özgürlük Anayasasını okudum ve Yeni Sol Totaliterlerle mücadele ettim.
Kariyerimi siyasi ağırbaşlılık ve ılımlılığa adadım. Bu konuda yazıyor ve finansal destek sağlıyorum. Beş başkanın yönetiminde görev yaptım ve bu amaçla Orta Doğu Forum'unu kurdum. Bu konuda öğrenmeye ve öğretmeye devam ediyorum.
Ve şimdi Holokost'un doğduğu iki ülkede yaşayan Nazilerin çocukları Hitler'e hürmetini ifade eden bir neo-Nazi olduğumu ima etmeye cesaret ediyorlar. Terbiyesizlikleri duyduğum tiksintiyi bile aşıyor.
Daha farklı bir düzeyde, bu çarpıtma Avrupa medyasına karşı duyduğum güvensizliği doğruluyor: bundan sonra onlara nasıl inanabilirim?
İki Orta Doğulu göçmenin yerel bir sakini öldürmesinin günlerce süren protesto ve öfkeye neden olduğu eski Doğu Alman kasabası Chemnitz'i ele alalım. Medya ve politikacılar hemen sözde neo-Nazileri kasabanın caddelerinde tespit ettiler (Times of London: "Chemnitz'de kontrolsüz neo-Nazi saldırısı") ve sinsice Orta Doğulu göçmenleri kurbana dönüştürdüler. Gerçeklerin gözden geçirilmesi Rebel Medya ya da Gatestone Enstitüsü gibi alternatif kaynaklara başvurmayı gerektiriyor; bunu yapmak şaşırtıcı olmayan bir şekilde MSM'in versiyonun inanılmaz derecede yanlış olduğunu kanıtlıyor.
6P dediğim (polis, politikacılar, basın, papazlar, profesörler ve savcılar) Avrupalı elitler miraslarını koruyanları suçlulara dönüştürmek için gerçekleri utanmadan çarpıtıyorlar. Bildiğim kadarıyla şimdilik ben de bir kazazedeyim.
Sayın Pipes (DanielPipes.org, @DanielPipes) Orta Doğu Forumu başkanıdır. © 2018 Daniel Pipes. Tüm hakları saklıdır.