Melbourne
24 yaşındaki ufak-tefek, hoş Bangladeşli Monema Shoma 1 Şubat 2018 tarihinde, mükemmel bir burs ile La Trobe Üniversitesi'nde dilbilim okumak üzere Melbourne'a ayak bastı. Kendini "içe kapanık ve oldukça utangaç" olarak tanımlayan Shoma, üniversitede öğretim üyesi olma arzusundan söz etti. Onu "parlak" biri olarak niteleyen Dakkalı varlıklı ve seküler bir aileden gelen Momena başkentin İngilizce ögretim veren seçkin eğitim kurumlarından bazılarında bir A öğrenciydi: Loreto Okulu, Mastermind Okulu ve Kuzey Güney Üniversitesi [NSü]. 2016 yılında NSU İngiliz dili ve edebiyatı bölümünden onur derecesiyle mezun oldu, ardından La Trobe gelmeden önce NSU'da lisans üstü programa kaydoldu.
Yeni gelen pek çok yabancı öğrenci gibi Momena'da da yanında kalacağı bir aile bulmak için "Avusturalya'nın en büyük ve en lider aile yanında konaklama sağlayan" şirketi Avusturalya Aile Yanında Konaklama Ağına (AHN) başvurdu. Hızlıca üniversitenin yakınlarındaki Bundoora'da bir eve yerleşti.
Bundan daha masum ne olabilir? Müslüman inancından dolayı onun tehlikeli olduğundan endişelenen herkes ırkçılık, şovenizm, yabancı düşmanlığı, bağnazlık ve (bu suçlamaların en korkulanı olan) İslamofobi ile suçlandı. Bir burka (tüm vücudunu örten siyah İslami örtü) giymesi bu gibi şüpheleri daha da çirkinleştirdi.
Ancak Momena Bundoora'daki odasına 25 cm'lik bir mutfak bıçağı getirip yatağını defalarca bıçaklaması gelecek olan tehlikenin işaretini verdi. Bir sulh hakiminin ifadesiyle "Uygulamalarına onu ağırlayan ilk ailenin evinde bir yatak üzerinde başladı ve ailenin gözü [AHN'ye] gidip 'Korkuyoruz, bizimle yaşamaya devam etmesini istemiyoruz" demek için yeterince korktu." Böylece Momena evden ayrıldı ve evsizlik sorunu ile karşı karşıya kaldı.
Onun acil konaklama ihtiyacına yanıt veren Singaravelu ailesi—gece hemşiresi Roger (56), eşi Maha (45) ve kızları Shayla (5)— 7 Şubat'ta Melbourne Mill Park banliyösündeki 4 odalı evlerinde kalıcı bir yer bulana kadar bir kaç günlüğüne Momena'yı konuk ettiler. Maha Momena'yı kabul edişlerinin arkasındaki nedeni şöyle açıkladı: "Yabancı bir ülkede olduğu için ona üzüldüm. Kendimi onun ve ailesinin yerine koydum."
Malezya'dan göç etmiş olan Singaravelu ailesi Avusturalya'ya 30 yıl önce Roger'ın deyimiyle "fırsat peşinde koşmak" için gelmişti. 2014 yılından beri çok kültürlülük, topluma geri verme ve kızlarına hoşgörü öğretme ruhu ile yabancı öğrencileri konuk etmişlerdi. Bir komşuları, Neil Fitzroy yabancı öğrencileri alarak onlara "Avusturalya deneyimi" yaşatan Singaravelu ailesini sempatik ve açık olarak tanımlamıştı.
Maha Momena ile her şeyin yeterince iyi başladığını hatırlıyor: "Alakadar olması çok zevkli olan biriydi. Dışarı gidersek kızımıza dadılık yapmayı bile teklif etti." Roger da aynı fikirde: "Saldırıdan önce Shoma çok iyi bir izlenim bıraktı." Onu "iyi huylu" buluyordu ve kendisinden çok daha iyi bir İngilizce konuşuyordu.
Müslüman çoğunluğa sahip bir ülke olan Malezya'da büyüyen Roger bana kendisinin ve Maha'nın "Müslümanlar tarafından benimsenen normları anladığını" söylüyor. Ancak AHN onları Momena'nın bir burka giydiği ve görüntüsü ile ilgili olarak uyarmamıştı. Roger, "kapımızı ilk çaldığında bizi şok etti" diyor. Yemek yiyebilmek için "yemek zamanı sürekli burkasını kaldırması" ailenin "beraber yemek yemekten" rahatsız olmasına neden oldu. AHN aileyi bıçaklama antrenmanı nedeniyle daha önce konakladığı ailenin yanında atıldığı konusunda da bilgilendirmemişti. Hiç kimse konakladığı ailenin yanından bıçağı çaldığını da bilmiyordu.
İlk Saldırı
Momena Singaravelu ailesinin yanında iki gün geçirdikten sonra 9 Şubat'ta saldırdı. Öğleden sonra saat 4:25'de Maha evin dışında ve Roger kollarında kızı ile salondaki şiltede uyuklarken, üzerinde burkası ile Momena çaldığı bıçağı ev sahibinin boynuna sapladı. Ancak 150 santimin altındaki bu kadın kendisinden çok daha iri olan Roger'ın şahdamarını kesecek güce sahip olmadığından bıçağı sadece yüzeysel olarak, Roger'ın "çeşme gibi kanamasına" neden olacak ama ona ölümcül bir zarar veremeyecek şekilde boynuna saplayabildi.
Roger'ın ifadesiyle; "Boynumda keskin bir acı hissettiğimde rüya gördüğümü sanıyordum. Uyandım ve bağırmaya başladım." Momena onun üzerine eğilip "Allahu Ekber" diye bağırarak bıçağı daha derine iterken Roger bıçağı çıkarmaya çalıştı. Roger Momena için "delici bir bakışa sahipti. Bakışları deliceydi" diyor. Roger şöyle devam ediyor,
Tepki olarak bıçağı kavradım ve onunla mücadele etmeye başladım. ... Dört, dört buçuk dakika boyunca yalvardım ve "Lütfen [bıçağı] bırak Shoma. Lütfen bırak. Konuşalım." Kızım bağırırken Shoma "Allahu Ekber, Allahu Ekber" deyip duruyordu. Kızıma "Koş, Shayla, koş" dedim.
Roger sonunda üstünlük kurmayı başardı ve bıçağı çıkardı. Daha sonra olayı bana şöyle anlattı: "5 yaşındaki kızımı evin dışına çıkarmayı başardım ve cep telefonumdan Mustafa Osmanoski'yi aradım, hemen yardımıma geldi. Garaj kapısını açmayı başardığımda yolun karşısındaki komşu da bana yardım etmeye geldi."
Makedon kökenli emekli bir güvenlik görevlisi olan 76 yaşındaki Mustafa ve eşi Safia 20 dakika boyunca saldırının gerçekleştiği odada duvarın önüne çökmüş bulunan öfke dolu ama sessiz ve hareketsiz bir şekilde tutuklanmayı bekleyen Momena'yı göz hapsinde tuttular. Komşular onun "Saldırı bir görevdi ve yapması gerekeni yaptım" dediğini anlatıyorlar.
Momena polise sakince Avusturalya'ya okumaya değil "Allah adına" öldürmek için geldiğini detaylarıyla anlattı. Boyna bıçak saplamanın "ölümcül olmasını" bekliyordu. Saldırıyı kendini İslam Devleti'nin (İŞİD) bir askeri olarak gören Momena planlamıştı; gerçekten de Dakka'dan ayrılmadan önce 22 yaşındaki küçük kız kardeşi Asmaul Husna'ya canice planından bahsetmişti.
Momena cihatçı ruhuna 2014 yılında Flames of War/Savaş Alevleri isimli 55 dakikalık tüyler ürpertici bir İŞİD videosu izledikten sonra girmişti. ABC ifadesini şöyle aktardı:
İzlediği videoların Momena'nın kendisini gevşek biri gibi hissetmesine neden olduğunu çünkü filmlerde gösterilen şiddetli cihada taahhüt edemeyeceğini düşündü. Polise öldürme emrinin İslam Devleti tarafından verildiğini söyledi. "Kendimi zorunlu hissettim ve bu benim üzerimde bir yük gibiydi" dedi. Saldırıdan sonra rahatlamış hissettiğini çünkü denediğini söyledi. "Allah'ın huzurunda denediğimi söyleyebilirim, o kadar."
Peki nedeni ne? Momena (kendisine ancak 50 kelime söylemiş) Roger'a yönelik "kişisel bir kin" taşımadığını kabul etmişti ama ona "Batı'da infiale yol açma" yani gayrimüslimleri Müslümanlara saldırmaya teşvik edip muhtemelen kıyamet gününün gelmesine neden olacak görevini yerine getirmek için saldırmıştı. Açıklaması şöyleydi:
Bunu yapmak zorundaydım. ... Özellikle seçilmemişti, herhangi biri olabilirdi. Uyuduğundan dolayı çok kolay bir hedef gibi görünüyordu, bu yüzden evet, kendimi zorlamak zorunda kaldım. Bir fareye bile zarar vermezdim. Bunu yapmasaydım günahkar olacağımı ve Allah tarafından cezalandırılacağımı hissettim.
Sonuçları
Cinayete teşebbüs ve terör eyleminde bulunmak ile suçlanan Momena, Ağustos ayında sulh mahkemesine bir İŞİD askeri olarak ve nikap giyerek geldi ve kendini gururla ve meydan okurcasına savundu. Sulh hakiminin karşısında ayağa kalkmayı ve suçlamayı kabul etmeyi reddetti.
Eylül ayında Victoria Yüksek Mahkemesi'nde hakim onu nikabını çıkarmaya ve savunmasını yaptığı sırada kimliğini kanıtlamak için yüzünü göstermeye mecbur etti. Bu kez Momena kasıtlı olarak "bir siyasi, dini ve ideolojik nedeni yani şiddet içeren cihat ilerletmek niyetiyle" terörist eyleme teşebbüs etmekten suçunu kabul etti. (Cinayete teşebbüs suçu düşürüldü.)
Cezası Ocak ayında belirlenecek; alacağı azami ceza müebbet hapis olacak. İnternet üzerinden yapılan bir anket katılımcılara sınır dışı mı edilmesi yoksa hapse atılmasını mı sordu: bir kaç hafta süren anketin sonunda oylar ezici bir çoğunlukla (84'e 16 oranında) sınır dışı edilmesi yönünde sonuçlandı.
Roger omuzunda kesiklerden, yırtılan el bağlarından ve boyun omuru fıtığından mustarip oldu. Omuz ve boynundaki yaralanmalar geçirdiği ameliyatlardan sonra iyileşti. Nisan ayında alınan ifadesinde, saldırının ailesinin üzerinde yarattığı "yıkıcı etkileri" anlattı. Shayla tanık olduklarından dolayı travma geçirdi: "Kabuslar yaşamaya ve onu tekrar tekrar hatırlamaya devam ediyor ve psikolojik tedavi görmesi gerekiyor. Duvarda hiçbir şey olmamasına rağmen kan görüyor ve benden kanı temizlememi istiyor."
Roger da travma yaşıyor: "Ölüme çok yakındım ve güven inşa etmenin kolay olmadığını gördüm. Şimdi toplumdan uzak yaşayan bir insan oldum ve olaydan sonra çevremde olanlara karşı çok hassasım. Burka giyen insanlar benim bu durumumu zorlaştırıyor." Roger travma sonrası stres bozukluğundan (PTSD) mustarip. Bu sorunları yoğunlaştıran ise, Roger ücretsiz izin yapıyor ve yakında hastanedeki işinden atılabilir olması. Bana yazdığı gibi:
Olayın akabinde ve şu anda da ücretsiz izinli olduğum için işe geri dönemedim. İşimin doğasında psikiyatri hastalarının tedavisi var. Yaşamak zorunda kaldığım travma beni öyle bir ortamda kendimi çok savunmasız hissetmeme neden olacak kadar etkiledi. Hali hazırda psikiyatristimden PTSD için tedavi alıyorum ve işe geri dönmek için uygun bir ruh halinde olmadığımı söyledi. İş benim durumumda bir baskı oluşturuyor. Sanıyorum kişi benim gibi sınırlamalara sahip olduğunda işverenler travmadan kurtulmadan bekleyecek sabra sahip değiller. Şu anda ücretsiz izindeyim ve bu durumda işe dönmek için hazır olmadığımdan işten atılmak üzereyim.
Roger'ın büyük bir eğitim hastanesi olan işvereninin ona bu kadar cimrice davranması basitçe zalimlik. Melbourne Health'in Roger'a tamamıyla iyileşmesi ve işe geri dönmesi için zaman tanıması için kamusal ve politik baskı yapmak gerekiyor.
Özetle, Roger'ın mektubunda açıkladığı üzere, onun ve Maha'nın tüm umutları, "bu zalimce eylem yüzünden mahvoldu! Yaşamlarımız artık aynı değil ve asla normale dönmeyecek."
Dakka
Avusturalya'da Momena'nın saldırısı meslekte yeni filizlenen bir dil bilimcinin aniden yaşadığı bir ani cihad sendromu vakası olarak gibi göründü. Ancak Bangladeş'teki sonradan ortaya çıkan araştırmalar yetersizlikten dolayı gözden kaçan pek çok sayıda tehlike işareti buldu.
Söylentilere göre, Momena elit ailesinin sıradan Müslüman yaşamı ile uyumluydu. Yeminli mali müşavir olan babası Mohammad Moniruzzaman Janata Janata Insurance Co. Ltd. isimli sigorta şirketinin kıdemli başkan yardımcısı ve yönetim kurulu üyesiydi. Amcası Mohammed Abdul Aziz ise Dakka Üniversitesi Fen Bilimleri Fakültesi dekanıydı.
Momena İslam tarafından tanımlanan dünya ile 2012'de, NSU'daki ilk yılında tanıştı. Artık müzik ya da sinema onun dünyasında yer almıyordu, ailesinin evdeki televizyon setinden kurtulmasını talep etti, kendilerini kapamaları için kadınların başının etini yedi. Avusturalya polis raporunu alıntılayan ABC yayın kuruluşu Momena'nın Selefi inancındaki tek aile üyesi olarak "kendi evinde kendini bir mahkum gibi hissettiği" bilgisine ulaştı. "Ünlü Yemenli vaiz Anwar al-Awlaki de dahil olmak üzere İnternet'teki vaizleri takip etmeye ve İslam Devleti (İŞİD) videolarını izlemeye başladı."
İslamcılık ile derin ilişkilere sahip bir kurum olan NSU'daki kadınların namaz odası yaşamının merkezine yerleşti. Örneğin, 29 kişinin öldüğü restoran saldırısı yapanlar ve New York'da Federal Merkez Bankasını uçurmaya çalışanların yanında cihatçılar NSU'ya devam eden seküler bir blog yazarının cinayetiyle de ilişkilendirildiler.
2014 yılında İŞİD şöhretinin zirvesindeyken, Momena Ankara Atılım Üniversitesi'nden burs almak amacıyla Türkiye'ye seyahat etmek için öğrenci vizesine başvurdu ama muhtemelen amacı İŞİD'e katılmaktı. Ancak, Dakka'daki Türk konsolosluğu başvuru yapan Bangladeşli öğrencilerinin yarısı ile birlikte Momena'nın da başvurusunu reddetti. Momena Tunus ve ABD'den de vize almak için başvurmuş ve başarısız olmuş olmalı.
Bir Bangladeş polis raporu annelerinin Haziran 2015 yılına diyabetten ölümünden sonra Momena'nın kız kardeşi Asmaul Husna'nın da radikalleştirildiğini; kardeşlerin El Kaide ve İŞİD videolarını beraber izlediğini ortaya çıkardı. "Kız kardeşler videolardan [kendilerini] cihada adamak için ilham aldılar ve Bangladeş'te İslam halifeliğini kurma mücadelesi sözü verdiler." İŞİD'e bağlı, 2005'de varlığını bir saat içinde 350 patlama ve şiddet sicilini aynı saldırılar sırasında bir restoranda 29 kişinin ölmesiyle doruk noktasına ulaştırarak ilan eden cihad grubu Bangladeş Mücahit Cemaati'ne (JMB) katıldılar.
Momena Suriye'de hem yerel hem de İŞİD için savaşan pek çok cihadcı ile temas halindeydi. Sonuncular arasında ATM Tajuddin ve Gazi Sohan da vardı. Aynı zamanda İŞİD için savaşçılar bulan Sohan 2015 yılında tutuklanana kadar Bangladeşli bir deniz mühendisi ve JMB üyesi olan Najibullah Ansari ile tanıştı ve 2014 yılında onu Momena ile bir İnternet sohbet odasında tanıştırdı. Momena ve Najibullah samimiyeti ilerlettiler ve hızla evlenmeye karar verdiler ama ailenin muhalefeti yüzünden yapamadılar. Kısa bir süre sonra, 2015 yılının Ocak ayında Najibullah küçük erkek kardeşine yazdığı bir Facebook mesajında "İŞİD'e katılmak için Irak'a gideceğini" ilan etti ancak aslında Suriye'ye gitmiş görünüyor. Najibullah'ın babası 2015 yılında Chittagong polisine oğlunun seyahatleri hakkında bilgi veren bir rapor gönderdi.
Ayrıca Bangladeş polisi Momena'nın akıllı telefonu ve bilgisayarında Avusturalya'daki önemli bir cihad bağlantısını işaret eden kanıtlar buldu: NSU'daki bir İslami tartışma grubundan ismi verilmeyen bir kadın arkadaş; ikisinin beraberce İŞİD görevlisi Gazi Sohan ile iletişimleri. Kız arkadaş Avusturalya'da bir Bangladeşli ile evlendi ve 2016 yılında Bangladeş'teki mezuniyetinden sonra Avusturalya'ya taşındı. Birbirlerine cihad videoları aracılığı ile şevk vererek WhatsApp'tan temasta bulunmaya devam ettiler. Görünüşe göre bu arkadaşın Momena'yı Avusturalya'da kendisine katılmaya ikna etmesi Momena'nın La Trobe kayıt olmasına neden oldu. Bu kız arkadaş Aralık'ta Dakka'yı ziyaret etti ve beraberce NSU'daki eski tartışma grubuna yeniden katıldılar. Kız arkadaş 20 Ocak'ta Avusturalya'ya gitti ve ardından Momena onu1 Subat'ta takip etti. Avusturalya'da buluşup buluşmadıkları ise net değil.
Terörle Mücadele ve Uluslararası Suçlar birimi (CTTC), Momena'nın diğer İŞİD görevlilerini de tanıdığının mümkün olduğuna inanıyor: "2014 yılında radikalleşmiş pek çok öğrenciyi tutukladık. Momena belki de onlarla iletişime sahipti. Bu konuyu daha yakından inceliyoruz." Polis, Momena'nın cihadi bir ağa entegre olduğunu ve diğer İslamcılar ile iletişimde olduğunu gösteren çok sayıda WhatsApp ve diğer iletişimlerini buldu. Bu işaretlerin hepsinin gözden kaçırılmış olması dikkat çekici.
İkinci Saldırı
Bangladeşlilerin beceriksizliği Momena'nın saldırısından üç gün sonra 9 Şubat'ta CTTC'den bir Dakka Büyükşehir Polis ekibi Shoma ailesinin Royal Aroma Garden binasındaki evini incelemeye gittiğinde yeni bir seviyeye ulaştı. Moniruzzaman iki saatlik sorgu boyunca işbirliğinde bulundu. Ancak İngilizce öğretim veren seçkin bir okula giden Momena'nın kız kardeşi Asmaul Husna (Sumona olarak da biliniyor) tutumunda "oldukça kaba" idi. CTTC olayı şöyle raporladı: "polis memurları ayrılırken Sumona sürpriz bir şekilde Allahu Ekber diye bağırıp bir bıçak ile saldırdı. Ayrıca 'Sizler kafirsiniz. Ülkede İslam hukukunu kurmalıyız. Gerekirse cihad yapmalıyız' dedi. Bir haber grubu onun ayrıca "[Bangladeş Başbakanı] Şeyh Hasina'yı öldüreceğim. [Suriye Başkanı Beşar] Esad'ı öldüreceğim. Hepsi kafir. Bir gün herkes cihada katılacak ve İslam dünyayı yönetecek" dediğini de aktarıyor.
Yaralı polis hastaneye kaldırıldı ve hemen bırakıldı. CTTC daha sonra Melbourne'dan ayrılmadan önce Momena'nın kız kardeşine bir polis memurunu öldürmesini emrettiğini ve ona bıçak kullanmasını öğrettiği bilgisine ulaştı. JMB üyeliğinden dolayı Asmaul Husna terörizm ile suçlandı. İnsan terörle mücadele ekibinin potansiyel bir cihatçının yaratacağı bir tehdide karşı daha iyi hazırlanmış olması gerektiğini bekliyor.
Üç gün içinde İslami motiflerden ilham alan iki kız kardeş iki ülkeden iki kurbanı bıçakladı. Momena'nın suçlu olduğunu kabul etmesi karşısında ailesinin inkarı da dikkat çekici. Amcası "Avusturalya'da yalnızca sekiz gün geçirdikten sonra nasıl militanlığa katılabilir? Onu bıçak tutarken düşünemiyoruz. Saldırgan ya da zalim biri değil. Terörizmin bir parçası olamaz. Biz Müslümanız ama terörist ya da aşırılık yanlısı değiliz" dedi. Amca suçunu kabul ettikten sonra hala Momena'nın suçsuzluğuna inanıp inanmadığı konusunda sorumu cevaplamayı reddetti.
Sonuç
Saldırıdan sonra Roger haklı olarak Momena Shoma ile ilgili olarak "Nasıl oldu da buraya geldi?" sorusunu sordu. Gerçekten de, durum halkı küçük, şirin, lisansüstü öğrenci cihatçılardan koruması gereken kurumların yeterliliği ile ilgili sıkıntılı soruları artırıyor.
- Bangladeşli otoriteler ülkenin cihad ağlarıyla olan yoğun bağlarına rağmen Momena'dan neden habersizdi?
- Kuzey Güney Üniversitesi neden barındırdığı cihad kültürüne ve ağına karşı gelmedi?
- 2015 yılında Najibullah Ansari'nin babası Chittagong polisini oğlunun İŞİD'e katıldığı konusunda uyardı; neden Momena da dahil olmak üzere oğlunun arkadaşları araştırılmadı?
- Türkiye hükümeti (ve belki Tunus ve ABD hükümetleri de) Momena'nın vize başvurusunu reddetti; Avusturalyalı otoriteler onun ülkeye gelmesine neden izin verdiler?
- Daimi ikamet ve bazı geçici ikamet başvuruları için gereken oldukça kullanışsız ve "en çok korkulan" Avusturalya Form 80 soruyor, "Herhangi bir ülkeye vize başvurun reddedildi mi" ve "Şiddet ya da şiddet içeren eylemlerde bulunan (...terörizm de dahil olmak üzere) bir organizasyonla ilişkide bulundunuz mu?" Bu soruların değeri nedir?
- Bangladeş Mücahit Cemaati 13 yıllık cani bir geçmişe sahip; Avusturalya Ulusal Güvenliği neden grubu Momena'nın saldırısından dört hafta sonrasına, 2018 Haziran'ına kadar terörist grup listesine almadı.
- İslamofobik" olarak adlandırılma korkusundan dolayı mı Avusturalya Aile Yanında Kalma Ağı polisi ya da Singaravelu ailesini Momena'nın yatağını bıçaklaması konusunda bilgilendirmedi?
- Bangladeş polisi Asmaul Husna sorgulandığı sırada neden daha uygun koruyucu adımlar atmadı?
Başarısızlık üniversitelerden aile yanında kalma ağlarına ve terörle mücadele polisine kadar tüm kurumları karakterize ediyor; daha da kötüsü Bangladeş hükümeti ile olan yazışmalarım bu fiyaskodan hiçbir şey öğrenilmediğini gösteriyor.
Momena Shoma davası, Avusturalya ve diğer Batı ülkelerinin İslamcıları ülkelerinden dışlamak için adil ama çok sıkı mekanizmalar geliştirme ihtiyacını aydınlığa kavuşturuyor. Not: Müslümanlar değil İslamcılar. Evet birini diğerinden ayırt etmek zor bir iş ama yeterli zaman, beceri ve fonlar verildiğinde yapılabilir.
Tony Abbott, Bob Carr, Peter Costello, Scott Morrison, Brendan Nelson ve Alby Schultz gibi bir grup Avusturalyalı politikacı bu yaklaşımı onayladı. Aralarında Carr özellikle belirgindi:
İslamcıların gelmesine izin verilmemesi gerektiğini düşünmüyorum ... Birisi ülkenizin temsil ettiği her şeyin yanlış olduğunu söyleyen bir sicile sahipse—kadınların hiçbir hakkı olmamalı; eşcinseller avlanmalı ve canları yakılmalı; şeriat hukuku baştan aşağı uygulanmalı—o kişilerin burada bir yeri olmadığını düşünmüyorum. Buraya entegre olabileceklerini sanmıyorum.
Ufak tefek dilbilimci onur öğrencisinin gösterdiği gibi, en masum görünen bir Müslüman bile Batıyı kışkırtmak için cihadi olabilir.
Daniel Pipes (DanielPipes.org, @DanielPipes) merkezi Philadephia'da bulunan Orta Doğu Forumu'nun başkanıdır. © 2018 Daniel Pipes. Tüm hakları saklıdır.