Muhafazakârlar, yirminci yüzyılda ne kadar iyi durumda olduklarının farkında varmadılar. Şimdi çepeçevre kuşatılıyorlar.
Bu değişimi değerlendirmek için baba-oğul Leonard ve Mark Silk tarafından 1980 yılında yayınlanan The American Establishment/Amerikalı Düzen kitabında seçilen beş saygıdeğer ve prestijli kurumu düşünün: Harvard Üniversitesi (kuruluş 1636), New York Times gazetesi (1851), Brookings Enstitüsü (1916), Dış İlişkiler Konseyi [CFR] (1921) ve Ford Vakfı (1936).
Halihazırda kırk yıl önce, hepsi Demokratları, ilericiliği, sosyal deneyi, yüksek vergileri ve değişimi destekliyordu. Ancak o zamanlarda Harvard eğitim vermeleri için açık sözlü muhafazakârları işe alıyor, Times sıklıkla onların yazılarını yayınlıyor, Brookings onları etkinliklere dahil ediyor, CFR onları toplantılara başkanlık etmeye davet ediyor ve Ford finanse ediyordu. Biliyorum çünkü tüm bunları şahsen ben de yaptım. O zamanlar, liberallerin muhafazakârlarla tutkulu ve iğneleyici farklılıkları vardı ama muhafazakârların üstünü çizmeyi yirminci yüzyılın muhafazakârlarının liberallerin üstünü çizmesinden daha fazla hayal etmiyorlardı.
Bu kabulleniş 2000 yılları civarında sona erdi. Örneğin, 2008'de Psychology Today dergisi "muhafazakârlığın hafif bir delilik biçimi" olduğunu duyurdu. Kırk sene sonra Rick Perlstein muhafazakârları "çılgın" olarak nitelendiren "modern muhafazakârlığın olağanüstü tarihçilerinin" bakış açısını kopyaladı. Sol kanattaki diğerleri muhafazakarları doğaları gereği ahmak, dik kafalı ve otoriter buluyorlar. Küçümseme akıyor: örneğin, "iklim değişikliği" terimini reddedenler ile kasıtlı olarak Holokost'u reddedenler ima ediliyor.
Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, Düzen kurumları zaman içinde muhafazakârlığın mutlak meşruiyetini giderek artan bir şekilde reddetti. Muhafazakâr bir fikri öne sürmeye cesaret eden liberaller kendilerini işsiz bulabilirler. Larry Summer'ın Harvard rektörlüğü "içsel yetenek meselelerinin" kadınların bilimdeki azlığının nedeni açıklayabileceğini söylediğinde sona erdi. James Bennett The New York Times gazetesinden bir senatörün muhafazakâr yazısını yayınladığı için istifa etmek zorunda kalırken, Bari Weiss'in kendi deyimiyle "yanlış düşüncelere akın etmesi" Times gazetesinin yazı işleri bürosunu katlanılmaz hale getirdi.
Elbette gerçek muhafazakârlar da işlerinden kovuluyorlar. Kevin Williamson'un The Atlantic dergisindeki kariyeri dergi çalışanlarının Williamson'un kürtaj hakkındaki görüşlerini sindirememesinden dolayı başlamadan sona erdi. Massachusetts-Amherst Üniversitesi öğrencisi Louis Shenker'i Trump ve İsrail'i destekleme cüretine sahip olduğu için okuldan attı. Northwestern Üniversitesi 28 yıldır üniversitede ders veren Joseph Epstein'ı Jill Biden'a kendisine "Dr." dememesini tavsiye eden alaycı bir makale yazdığı için kınadı ve web sitesinden çıkardı.
Bu hoşgörüsüzlük 45 yaş altındaki muhafazakârların etkili bir şekilde önde gelen kurumlardan dışlandığı anlamına geliyor. Benim sahip olduğum bağlantılardan genç meslektaşlarım yararlanamıyor. Muhafazakârlar kendi Düzenlerini inşa etmiş olsalardı bu çok fazla acıtmazdı ama inşa etmediler. Liberaller Amerika Birleşik Devletleri'ndeki neredeyse tüm prestijli kurumlarını kontrol ediyor, bazılarını miras olarak elde ediyor, diğerlerini dönüştürüyor ve geri kalanını da yaratıyor.
Gerçekten de eski Liberal Düzen güçlü bir şekilde gelişti. Harvard Koleji'nin 1933'deki yüzde 82 kabul oranı 1965'de yüzde 20'ye bugün yüzde 5'de düştü. Ford Vakfı'nın bağışları 1980'de 2,6 milyar dolardan bugün 14,2 milyar dolara yükseldi. Geçmişe bakıldığında yeni Düzenin—Amazon, Facebook, Google—Liberteryen köklerini terk etmesi ve neredeyse senkronize bir şekilde sola doğru hareket etmesi bir hayal kırıklığının yanısıra kaçınılmaz olarak da görülüyor.
Kaynakların bu eşitsizliği muhtemelen devam edecek çünkü zenginler Sol kanata yatkınlar ve muhafazakârlar genellikle kendi özel bahçeleri ile meşgul olmayı tercih ediyorlar. Bir Capital Research Center raporu kamu politikası alanında liberallerin muhafazakarlarla karşılaştırıldığında 3,7'ye 1 oranında daha fazla bağış yaptığını ortaya koyuyor. Eğitim, sanat ve vakıf varlıkları da dahil olmak üzere diğer alanlarda da benzer eşitsizliklerin var olması muhtemel görünüyor.
Bu elementler kombinasyon halinde otoriter bir şekilde hüküm süren liberal kurumlara dönüşürken, muhafazakâr olanlar partizan bir niteliğe sahipler. Fox News onu MSNBC'nin kaba muadili yapan dar kafalı bir eşiğe sahip; CNN saygın bir şekilde ayrı duruyor. Aynı durum sırasıyla National Review, The Nation ve The Economist dergileri veya Hillsdale, Oberlin ve Williams kolejleri için de geçerlidir.
Bu eğilim zihnin ömrünün çok ötesine uzanıyor. Bir süre önce Washington Times gazetesinde yazdığım üzere, muhafazakârlar "bir restoran, bir bilet satış hizmeti, araç kiralama şirketleri, bir gemi turu şirketi, bir otel zinciri, Başkan Trump'ın özel kulübü, bir konaklama acentesi, bir perakende satış mağazası, bir internet sağlayıcı, video yayın sağlayıcı, kredi kartı şirketi, bir ödeme sistemi, hükümetler ve hastaneler tarafından zeminsiz bırakıldılar." Bir bütün olarak bakıldığında bu yoksunluklar geçim, haysiyet ve vatandaşlık haklarına tehdit oluşturuyor.
Dışlanma, muhafazakârların fırsatlarını, itibarını ve gelirini azalttı. Tam vatandaşlık korozyona uğrayarak yerini toplum dışına itilmiş bir statüye bırakıyor. Muhafazakâr olmanın cezası zaten eski nesil bir durum ve ufukta bir değişiklik görünmeden giderek daha da kötüye gidiyor.
Bay Pipes (DanielPipes.org, @DanielPipes) Orta Doğu Forumu'nun başkanıdır. © 2020 Daniel Pipes. Tüm hakları saklıdır.